X. Kitap
[13] Uyanır uyanmaz kendine şunu sor: "Adil ve doğru davranışlarımdan dolayı başkaları tarafından kınanmak benim için önemli mi?" Önemli değil. Diğer insanları metheder ya da karalarken kibirle seslerini yükseltenlerin kendi yataklarında, kendi sofralarında neler yaptığını, nelerden kaçındıklarını, neyin peşinde olduklarını, elleri ya da ayaklarıyla değil de dürüstlük, saygınlık, hakikat, kanun, iyi bir koruyucu ruh gibi en kıymetli parçalarıyla nasıl hırsızlık ve yağma yaptıklarını unuttun mu?
[14] Eğitimli ve alçakgönüllü biri, her şeyi veren ve her şeyi alan doğaya, "Dilediğini ver, dilediğini al," der. Fakat meydan okurcasına değil, doğaya itaatkâr ve sade bir bağlılıkla söyler.
[15] Yaşayacak pek az zamanın kaldı. Bir dağdaymış gibi yaşa kalanını. Orada ya da burada yaşamanın hiçbir farkı yok. Yaşadığımız her yer dünya kentindedir. Varsın insanlar gelip doğaya uygun yaşayan gerçek insanı görsünler, incelesinler. Eğer ona dayanamazlarsa varsın öldürsünler. Zira ölüm, onlar gibi yaşamaktan çok daha iyidir.
[16] Nasıl iyi bir insan olunacağı hakkında daha fazla konuşma, öyle biri ol.
[17] Zamanın ve özün bütünlüğünü düşün hep; her şeyin bütün özle kıyaslandığında bir incir çekirdeği, bütün zamanla kıyaslandığındaysa bir burgunun dönüşünden başka bir şey olmadığını düşün.
[18] Var olan her şeyi dikkatle incele ve her şeyin zaten çözülüp dağılmaya başladığını, bu çözülüp dağılma sürecini, ya da doğanın her şeyi ölmek için yarattığını düşün.