Gönderi

138 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Istanbul Edebiyatı....(diyecem) Birbirlerinin dilini anlamiyorlardi ama yoksulluğun işaret dilini az çok biliyordu burada yaşayan herkes. Bu dili anlamak merhametin kapılarını sonsuza dek açmıyor olsa da muhtemel tehlikelerin sinyallerini algılamak adına önemliydi. Hikaye, semtin en işlek caddelerinden birinde, kalabalığın hengamesinde göçmenler, kör köpek, berduşlar, meczuplar, pezevenkler, insan tacirleri, uyuşturucu ve emlak simsarlari arasında geçiyor. Jaklin Çelik, arafta kalmanın çaresizliğini, yoksullarin işaret dilini, yaşamın ortasında sınır çizgisi gibi duran saklı şarap mahzenlerini insan yüreğine dokunan, sokulgan ve ince bir üslupla anlatiyor. Beyefendinin hikayesinde ki eleştiriyi, Yardımcının kurnaz ve beklentilerini, Hamamcinin tarihe ihaneti ve nasil köşeye donerimini, Iskembecinin meragini, Berduşun geçmişi ve bugünü ile yasadiklarinin arasındaki bağları zayıflatmak için neden içtiğini, Celimsizin yaşananların farkinda ama çocuk olmaya devam ettiğini, Dilenci Kadının umudunu, mücadelesini ve insani ihtiyaçlarımıza sorgusunu Kiz'in hayattan aldiklari darbelerini göreceğimiz tam bir megakent Sevdiğim şehirlerden Istanbul Romanı....
Sarhoşların Perşembesi
Sarhoşların PerşembesiJaklin Çelik · İletişim Yayınları · 202037 okunma
·
176 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.