"Canım,
Birini pencere kenarına çiçek koyacak kadar sevmek lazım.
His boşluğu ve iç burkulması diye bir şey varmış.
Çok sevince anladım.
Hayat, o evde yerin yok diyor.
Yerini bil.
Evdeki ve sokaktaki tüm savaşları kaybettiğim yerdeyim.
Hala güzel olduğunu bilmeden
Güzel duranı seviyorum.
Ellerini takip ediyorum, hala.
Elin ısısıyla kalbin ısısı birbirine ne yakınmış.
Kalp sıkışıyor, el buz.
Yüzümü yağmura uzatsam geçecek diyorum.
Geçmiyor.
Ev buz.
Anlamaktan, kaybetmekten, sevmekten,
Beklemekten yoruldum.
Uykuya sarılmaktan.
Sen, o evde - sarılmaktan korkanların en uzağında dur
Olur mu?
Öyle birine aşık ol ki,
Her şeyi unut, dans etmeyi hatırla.
Birini pencere kenarına çiçek koyacak kadar sev
Çok sev, çok kus, çok barış
Ellerini takıp et sonra.
Ellerinde ne gördüğümü bulursan
En sonunda, ilk gördüğüne gülümse.
Güzel gülene aşık ol,
Aşık olursan bir gün benim kadar
Yüzünü yağmura uzat...
Geçti, geçti desin biri,
Hiç geçmesin.
Artrık senin de bir şiirin var!
Geçti...Geçti...