Gönderi

Mavi kelebekli pakete sarılmış küçük hediye kucağımdaydı. Paketi hemen açmamıştım çünkü ölmüş birinden hediye almak biraz ürkütücüydü. Özellikle de sevdiğiniz biriyse. Hayatta olan birinden hediye almak bile yeterince ürkütücüydü aslında. Bir kere hediyenin tamamen yanlış, sevdiğiniz şeylerle tamamen alakasız olma ihtimali vardı ve hediyeyi açınca aslında bu insanın sizi hiç mi hiç tanımadığını keşfedebilirdiniz. Ama Finn’den gelen bir hediyenin böyle olmayacağını biliyordum. Bunda ürkütücü olan şey, hediyenin fazla mükemmel olma ihtimaliydi; fazlasıyla mükemmel, kusursuz bir hediye olma ihtimali. Belki de bir daha beni bu kadar iyi tanıyan birini bulamayacaktım. Belki de hayatım vasat hediyelerle geçecekti - banyo setleri, çikolata kutuları, çoraplar- ve bir daha asla beni Finn kadar iyi tanıyan birini bulamayacaktım.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.