Gönderi

Aleksandr Dugin 7 Ocak, 1962’de doğdu. Babası KGB’de üst düzey istihbarat subayıydı. 70’lerin sonlarında Moskova’da mistisizm ve faşizm üzerine araştırmalar yapan “neo-faşist” gruba katıldı. Dugin 1988’e kadar bu grubun içinde yer aldı.231 Sovyetler’in yıkılmasıyla birlikte Dugin “neo-faşist” fikirleri savunan “Elementy” isimli bir dergi yayınladı. Bu dergide Hitler hayranı yazılar yayınladı, SS lideri Himmler başta olmak üzere pek çok Nazi lideri savunan yazılar yazdı. Bu aşırı sağcı dergi Belçikalı ve Fransız faşistlerle irtibat kurdu, ortak yayınlar yaptı.232 Bir yandan da Sovyet emperyalizmini yeniden inşa etmeyi hedefleyen Prokhanov’un “Den” isimli gazetesinde çalıştı. 93 sonbaharında devlet televizyonunda faşizmi savunan “Yüzyılın sırları” isimli bir belgesel hazırladı. Yeltsin’in hakimiyeti yeniden ele almasıyla muhalefete geçen Dugin Limonov’un liderliğindeki Ulusal Bolşevik Partisi’ne katıldı ve bu partinin baş ideologlarından biri olarak yayın organı Limonka’da yazılar yazdı. 1994’te “Muhafazakar Devrim” başlıklı kitabını yayınladı. Bu kitapta Dugin, Rusya’da neo-faşizm ile aşırı-solun bir araya gelerek Rus İmparatorluğu’nu canlandırması gerektiğini savundu. 1996’da Ulusal Bolşevik Partisi’nden ayrılarak daha sağda konumlandığı bir döneme girdi. Bu dönemde çıkardığı “Avrasya Gizemi” isimli kitabında Rusya, Kuzey Kore, Japonya, Hindistan, Arap dünyası ve Kıta Avrupası’nın Avrasya ittifakı kurarak ABD’ye karşı çıkmasını savundu. 1997 yılında “Jeopolitiğin Temelleri” isimli kitabını çıkardı. Bu dönemde Rus Genelkurmayı ve Gizli Servisi’yle birlikte çalışan Dugin’in kitabının önsözünü Rus Genelkurmayı’nın Strateji Bölüm Başkanı Korgeneral Nikolai Koltov yazdı. Kitabın danışmanı olarak da Savunma Bakanlığı Dış İlişkiler Bölüm Başkanı Tümgeneral Leonid Ivashov görünüyordu. Bu kitap “Rus jeopolitiği” ismiyle kısaltılarak Türkçe’ye de çevrildi. 2000 yılında Rusya’nın Kafkaslar’daki yayılması için stratejiler üreten bir araştırma merkezi kurdu. 1998’de Dugin Rus Başbakan Primakov’u desteklediğini açıkladı. Aynı yıl Duma’nın Jeopolitik Analiz Merkezi’nin başkanı oldu ve Duma’da danışmanlık yapmaya başladı. Avrasyacılığı savunduğunu söylediği Putin’i iktidarının ilk gününden itibaren destekledi. 2000 yılında Putin’i desteklediğini belirten partisini kurdu: Avrasya Partisi. Parti, bir siyasi partiden çok bir stratejik araştırma merkezi gibi çalıştı. Dugin, bu dönemde Moskova Ortodoks Patrikliği’nin etkisini dünya çapında yayılması için patrikhaneye danışmanlık yaptı. 2002’deki Parti Kongresi’ni de Moskova Patrikhanesi’nin binasında gerşekleştirdi. Dugin, 2003 Kasım’ında Uluslararası Avrasya Hareketi’ni kurdu ve Başkanı seçildi. Hareket’e Türkiye’den sadece İşçi Partisi katıldı ve Perinçek hareketin yürütme kuruluna seçildi. Rusya’nın emperyalist dış politikasını savunan bu Hareket Rus Devleti’nden aldığı destekle özellikle Türk Cumhuriyetlerinde örgütlendi. Hareket’in Türk dünyasında Ortodoksluk misyonerliği yaptığı iddialarına Dugin doyurucu yanıtlar veremedi. Dugin son başkanlık seçimlerinde “Rusya’nın yeni çarı” dediği Putin’i destekledi. Halen Duma’daki Jeopolitik Araştırma Merkezi’nin, Avrasya Partisi’nin, Uluslararası Avrasya Hareketi’nin başında bulunmaktadır ve Moskova Patrikhanesi’ndeki danışmanlığına devam etmektedir. Rusya’da Avrasyacılığın yeni bir fikir hareketi olmadığını vurgulamak zorudayız. Avrasyacılık, Bolşevik Devrim’den sonra, özellikle Lenin’in ölümüyle birlikte, Rusya’nın Türk dünyasını sömürgeleştirme hamlesinin ideolojisi olarak ortaya çıkarılmış. Avrasyacılık, Sovyet emperyalizminin ABD’ye karşı Asya ve Avrupa’da tutunmasının ideolojisidir. Türk cumhuriyetlerindeki milli bilinci köreltmesi bakımından da Türkler’e karşı bir ideoloji olarak ortaya çıkmıştır. Aynen Dugin’in ifade ettiği gibi Ruslar’la Türkler arasındaki “Nesnel jeopolitik” gerginlik, Avrasyacıların Türk dünyasını yok etme ve Anadolu üzerinden sıcak denizlere ulaşma hayalinin peşinde koşmalarına neden olmuştur. Avrasyacılık, Sovyetler’in yıkılmasından sonra yaşadığı zor dönemi atlatmaya çalışan ve Sovyet dönemindeki etki alanını ABD’ye kaptırmak istemeyen Rusya’nın İmparatorluğu’nu yeniden toparlamasının ideolojisi olarak 90’larda yeniden yaygınlaştı. Dugin işte bu dönemde sivrilen bir ideologdur. Avrasyacı hareket özellikle Putin döneminde Rusya’da etkin olmaya başladı. Putin’in Rusya’yı tekrar bir emperyalist kutup haline getirme çabası, Dugin’in Avrasyacılığıyla örtüşüyordu. Bu nedenle Dugin, Putin döneminde hem Duma’da hem de Rus Genelkurmayı’nda danışmanlık görevlerinde bulundu. Kurduğu Avrasya Partisi de Putin’in partisini destekliyor. Rusya’daki Avrasyacılık hareketi, öncelikle Rusya’nın temel dış politika anlayışı haline gelmeye çalışıyor. Bu yüzden Rus Devleti içinde kilit noktalara gelmeyi hedefliyor. Uluslararası alanda da Rusya’nın etki alanındaki ülkelerde, yani Doğu Avrupa, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, İran ve Türkiye’de Avrasyacı eğilimlerin hakim olması için çalışıyor. Bugün bir “mazlum milletler enternasyonali” gibi gösterilen, hatta Atatürk ve Galiyev’in hayal ettiği birliğin gerçekleşmiş hali olarak öne sürülen Uluslararası Avrasyacılık hareketi, aslında Rusya’nın emperyal dış politikasının uluslararası bağlaşık ve sömürgelerini oluşturma hareketinden başka bir şey değil.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.