Bugünlerde *yapıcı katılım olarak bilinen şey uzun bir tarihe sahiptir. Yeni Bilim'in gelişiyle Avrupalılar,İslam dünyasının bilimsel,teknolojik ve nihayetinde kültürel mirasını arkalarında bırakarak şaşırtıcı bir hızla ilerlediler.İngiliz ve Felemenk temsilcileri Osmanlılara barış antlaşması müzakerelerinde yardım ve hizmet etmeye başlayarak birliklerini eğitmek ve teçhizatlandırmak için Avrupalı güçlerle ittifak kurmaya başlarlar.Zaman içerisinde ise anlaşılır ki Batı'nın silahlarını almakla yeterlilik sağlanamayacak, Batı'nın eğitim ,yapıları ve taktiklerini de almak gereklidir.Ulemanın önde gelenlerine sorulur ve müslüman öğrencilere ilk kâfir hocalar takdis edilir.İkinci değişim ise kâfirlerle yapılacak savaşlarda diğer kâfirlerin müttefik olarak kabul etmektir.1803-1806 yılları arasında Osmanlı elçisi Halet Efendi *Üç-dört sene içerisinde beş bin kese akçe toplanırsa,enfiye,kağıt,kristal,kumaş ve porselen için birer atölye,dil ve coğrafya için bir okul yaptırıldığı takdirde beş sene içerisinde ticaretlerinin ve beyin güçlerinin tamamlanacağını söyler.Yönetim ve siyasi olarak farklılıklar 1908 de Türkiye'de bir anayasal devrimle yaşam bulur.Toplumun ve kültürel yaşam da değişim sürecinde epey etkilenir.Öncelikle kadın hakları,eşitliği ve tek eşlilik kavramları oldukça kavram kargaşına uyum sorunlarına yol açar.Namık Kemal tarafından Tasvir-i Efkar gazetesinde ilk olarak bir makale aracılığıyla dile getirilir.Ardından kölelik kavramı ve laiklik derin inanç ve deneyim farklılıklarına takılır ve Jön Türkler devrimine kadar zaman içerisinde toplumla birlikte şekillenir.{Yazarın bir çadır benzetmesi var.}Çadır İslam,direk yönetici,ipler ve kazıklar da halktır.Hiçbiri diğeri olmadan başarılı olamaz. "Müslümanlar ve Yahudiler bir Hristiyan hastalığına yakalanmış olsalar,Hristiyanların uyguladığı tedaviyi hesaba katmayacaklar mı?"yazar burada beni bir ürkütmedi değil!!Ve takvimler,cep saatleri,duvar saatleri,müzik,telgraf,telefon,tiyatro,roman ve trenler o dönemin en önemli ticari ve geniş pencereler açan icatları hayatlarımıza dahil oluyor.En son olarak ise eski sanatsal geleneklerin tarihin tozlu sayfalarında yerini alıp,ardından Avrupa'dan gelen yeni sanatın toplumun ve sultanların gözdesi olmaya başlamasıdır.Ben "hatalı olmadığımızı"düşünüyorum.Nedeni ise Bizler bir Türk soyuyuz.Göktanrılı ve şaman bir yaşamdan İslama oradan da zamanın yoğurması ile bugünlere geldik.Koskoca devrana hükmeden bir devlet elbette her rengi,tadı ve kişiliği bünyesinde barındırmakta zorluklar çekebilir.Devrimler,reformlar ve başa geçen her padişah ve yahut yönetim toplumu ve tarihi farklı şekillerde değiştirecektir.Bu durumdan korkmadan ilerlemek en güzeli. #iyikitapkurtlamalar #kitapdünyambirlikteokuyor #1edebiyat1bilim1film

Hata Neredeydi?Bernard Lewis · Kronik Kitap · 20201,712 okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gökçe Erdem