Üçleme kavramı Hıristiyanlık’ın en temel kav-ramı olmakla birlikte anlaşılması en zor kavramı-dır. İsa’nın nasıl aynı anda hem Tanrı hem de insan
olduğu, nasıl olabileceği, insani ihtiyaçları olacağı,
acı çekeceği, zaman ve mekânda belli bir yer kapla-yabileceği gibi sezgisel sorunları bir tarafa bıraksak bile üçleme ciddi felsefi ve mantıksal problemlerle karşı karşıyadır. Üçleme şu yedi önerme ile özetlenebilir:
1. Baba Tanrı’dır.
2. Oğul Tanrı’dır.
3. Kutsal Ruh Tanrı’dır.
4. Baba Oğul değildir.
5. Baba Kutsal Ruh değildir.
6. Oğul Kutsal Ruh değildir.
7. Tanrı birdir.
Bu 7 önermeyi mantıksal çelişkiye düşmeden bir
arada kabul etmek imkânsızdır. Hıristiyan teologlar
genelde üçlemeyi çeşitli örneklerle açıklamaya çalışırlar (piramidin üç yüzü veya üç başlı köpek gibi).
Ancak bu örneklerin hiçbiri bu yedi önermeye birebir uymaz. Nitekim dikkatli bir analizde önermele-rin ne anlama geldiğinin de tam olarak belli olmadığı kolayca anlaşılır. Eğer ilk üç önermeyi Baba=Tanrı, Oğul=Tanrı, Kutsal Ruh=Tanrı diye anlayacaksak, 7. önerme gereği de Tanrı tek olduğuna göre, Leibnitz’in eşitlik ilkesi gereği Baba=Oğul=Kutsal
Ruh eşitliğine varacağız. İyi ama bu 3, 4, 5 numaralı önermelerle çelişmektedir. Demek ki ilk üç önerme bu şekilde anlaşılamaz. Burada “Baba Tanrı’dır” önermesi “Baba Tanrılık özelliğine sahiptir” şeklin-de de anlaşılabilir. Bu durumda Baba=Oğul= Kutsal
Ruh eşitliği ortaya çıkmaz. Baba Tanrılık özelliğine
sahiptir, Kutsal Ruh Tanrılık özelliğine sahiptir, Oğul Tanrılık özelliğine sahiptir ve bunlar üçü birbirinden ayrıdır dediğimiz zaman (4, 5, 6 önerme gereği), bu sefer de Tanrı özelliğine sahip üç farklı varlık olduğu ortaya çıkar -diğer bir deyişle üç tane Tanrı olduğu-
Fakat bu da 7. önerme ile uyuşmaz. Dolayısı ile bu
yorumu da kabul edemeyiz. Bu iki yorumu reddettikten sonra ilk üç önermenin ne anlattığı tamamen belirsizleşir. Bu önermeleri mantıksal çelişkiye düşmeden anlamlandırmak mümkün değildir.