Şu sözleri -ki 1933’te çoğumuzun artık devrimciliği bitmiştir sandığımız bir tarihte söylemiştir- ne zaman elime geçse, bir şiir gibi okurum:
“Şarktan şimdi doğacak olan güneşe bakınız!" “Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün Şark milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. İstiklâl ve hürriyetine kavuşacak olan çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşu, şüphesiz ki terakkiye ve refaha müteveccih olacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve bütün manilere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen istikbale ulaşacaklardır.
“Müstemlekecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerinde milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir âhenk ve işbirliği çağı hâkim olacaktır.”
İnönü Atatürkçüleri, bu sözleri unutturmak için çok uğraşmışlardır, başarmışlardır da: Bir kere olsun ulusal şenlik günlerinde TRT’den işittiniz mi? Bense bunlara rastladıkça, hep Bandung Konferansı’nda, Mustafa Kemal’in yeni Türkiye’nin dış politikasını üzerine yerleştirmeye çalıştığı bu önemli sözlerini, zamanın Türkiye Dışişleri Bakanı söyleseydi diye düşünürüm, acaba dünyadak yerimiz bugünkü yalnızlık olur muydu?