Gönderi

Devrimin hemen ilk yıllarında kadınların önlerindeki yasal, dinsel, geleneksel kısıtlamaların tümü kaldırıldı, kadın ile erkek eğit haklarla donatıldı. Kilise nikahları ya­sadışı sayıldı; evlilik özel hükümet bürolarında kaydedile­cek, yeni evliler ya ortak soyadı taşıyacak ya da kendi soyadlarını koruyacaklardı. Evlilik tam hak eşitliği üze­rine kuruluyor, her iki ebeveyn de çocukların bakımında eşit rol üstleniyor ya da bu görev Devlet’e devrediliyor­du. Sağlıklı ve çalışabilir olduğu sürecc hiçbir eş öbürü­nün geçimiyle yükümlü değildi. Boşanma ve kürtaj ser­best bırakılmıştı. Meşru ve gayri-meşru çocuk ayırımı kaldırılmış, evli olmayan annelere evli olanlarla aynı hak­lar tanınmıştı. Öte yandan, kadınların siyasal yaşamda ağırlık kazanması ön plandaydı. Lenin 21 Şubat 1920’de Moskova Sovyet seçimlerinde şöyle diyordu: «Hedefimiz ülkenin yönetiminde hergün daha çok kadının söz sahibi olmasını sağlamaktır... Kadın işçileri seçin! Partili olsun olmasın daha, daha çok kadın!»
Sayfa 27
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.