Gönderi

İşte, istese de istemese de neo-feminizmi toplumsal bir sınıfa burjuvaziye bağlayan bağ, bu dünya kavrayışın­da yatmaktadır (İnsanlar, belirli toplumsal sınıflara istek­leriyle bağlanmazlar; aksine istek ve görüşlerini — bilinçli devrimci inkara uğratmadıkça— içine doğdukları, yaşadık­ları dolayımı teşkil eden sosyal sınıf belirler.) Feminizm öz’le değil tezahürlerle savaşmaktadır. Mücadele ettiğini varsaydığı Patriyarkalizmin (ataerkillik, pederşahilik) han­gi koşulların ürünü olduğu sorusundan yan çizer daima. Çünkü o zaman toplumda mülkiyetin özel ellerde yoğunlaşmasına koşut olarak yönetimcilik geleneğinin oluşması­na, yani sömürü ve baskının kurumsallaşmasına bakmak zorunda kalacaktır. Tüm bunlar ise, toplumların sınıflılaşmasına tekabül eder. Böylesi bir yaklaşımın, sınıf ger­çeğine kapalı feminizme uygun düşmeyeceği de aşikardır. Önce de gördük, o sınıflar-aşırı bir kadın-erkek mücadelesi peşindedir çünkü.
Sayfa 55
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.