Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

140 syf.
10/10 puan verdi
Bu bir inceleme yazısı değildir. Severek takip ettiğim insanlar kitabı çok güzel bir şekilde incelemiş o yüzden ben içimden geçen bazı durumları aktarmaktan öteye gitmeyeceğim. "Kendi acılarına bile yabancılaşmış bu insanlara, acıdan söz etmenin ne anlamı olabilirdi ki? Yürekleri yerine, tıkır tıkır işleyen, yağlı bir makineyi kullananların inandığı, şu "acı çekeni oynama" kavramı, acının sayısız görünümlerinden biridir bence." Bu paragrafla başlamak istedim çünkü: Kitabı okuduktan sonra bazı incelemeleri, bazı yorumları okudum. Bazı insanlar Aslı Erdoğan'ın çok abartıldığını iki evrensel olguya üstünkörü değindiğini, kadın travmaları, cinsellik, taciz-tecavüze de değinerek farklı, onun standart dışı gözükme çabasında olduğuna dair cümleler de gördüm. Siz İNSANLAR neden böylesine acımasız ve katı kalplisiniz? Kaç tane insan Aslı Erdoğan'ın seçtiği yolu seçebilir bilmiyorum ama çok saygı duyduğum ve çok başarılı bulduğum bir isimdir. Parlak bir bilim kariyeri imkanı varken insana dönmeyi tercih eden ve bunu Türkiye gibi insanın sonunu hızlandıran bir ülkede yapmayı seçti peki neden? "...sürekli, hiç yorulmadan çalışan, bilgisayar ekranından yalnızca üç-beş saatlik bir uyku için ayrılan, hırslı, "süper-zeka" doktora öğrencileri gibi olamazdım. Çünkü yaşamaya katlanabilmenin bazı koşulları vardı: Okumak, öykü yazmak, arada bir dans etmek, sokaklarda başıboş dolaşmak gibi. Bunların bedeli de çok pahalıydı, maaşım kesilmiş, kariyerim bitme noktasına yaklaşmıştı." Hayatına dair aldığı en önemli karar bu olmuştu. Peki kimdi o? Adına düzenlenen yarım saatlik bir belgeseli ve ülkece uğradığı yersiz bir lincin ardındaki konuşmalarından oluşan iki videoyu paylaştım geçen gün izlemek isteyenler için iletinin bağlantısını buraya bırakıyorum. #83084090 Bir kadının cinsel hayatından bahsetmesi, yaşadığı travmaları anlatması ne zamandan beri standart dışı oldu? "Öylesine Batılılaşmışsın ki, diye geçirdim içimden, sana işkenceden, tecavüzden, intihardan söz etsem burun kıvırırsın, ama parasızlığı geçerli bir mutsuzluk nedeni sayıyorsun." Özellikle erkek okurların burun kıvırdığı konulardan biri kadınların taciz ve tecavüz travmaları çünkü hiçbir zaman anlamlandıramayacağımız ve hiçbir zaman belli bir çizginin ötesinde empati kuramayacağımız alanlar olduğu için umursamamak daha kolay seçilen bir yol aklıma Simone de Beauvoir'un J. P. Sartre'a olan çıkışı geliyor: "Siz bile, kuramsal ve ideolojik olarak kadın özgürlüğünün destekçisi olan siz bile, ben dahil kadınların kendi kadın olma durumları olarak tanımladıkları her şeyi paylaşmıyorsunuz. Anlayamacağınız bazı şeyler var. Örneğin az önce Alice demin rahatsız edilmeden Roma sokaklarında bir yürüyüşe çıkamadığından söz ediyordu. Bu, sizin bir erkek olarak deneyimleriniz içinde değil işte. Ve ben size bundan sözettiğimde, "Bu söylediğiniz beni özel olarak ilgilendirmiyor çünkü ben kadınlara asla saldırgan bir biçimde davranmadım" dediniz.... Ne kadar arınmış olurlarsa olsunlar, erkekler kadınların maruz kaldığı saldırganlığı anlamakta güçlük çekiyorlar." O yüzden gerek Aslı Erdoğan'ın kendini sonuna kadar açtığı bu kitabı gerekse benzeri başka kitaplarda, günlük vakalarda bu konuda olan paylaşımlar karşısında erkek cinsi umursamaz davranıyorsa davransın lakin deneyemlemediği konular üzerine sınırsız konuşma hakkından vazgeçsin. iki cins içinde geçerli bir durum bu. Kadınlarda erkek cinsinde yabancı olduğu durumlar üzerine kesin konuşmasın, genelleme yapmasın bizim birey olarak evrenimizdeki insan sayısı ne kadar sosyal olsak da az. Dışarıdaki potansiyel kötülük durumuyla da her an karşı karşıya kalabiliriz buna katılıyorum lakin Russell'in de deyimiyle "sakınmak gerek etiketten" hepimiz insan sarrafı olmuşuz hem yazarların niyetlerini okuyabiliyor hem de iki cümle diyalog kurduğumuz insanların görüşlerini kendimizce belirliyoruz. İnsanın içinden sevgiyi koparan ve onu iki üç ideolojik kategoriye indirgeyen bu "etiketleme" çağında yaşamaktan sıkıldım ben. İnsan ki az öncesi ile şimdisi arasında onlarca düşünceyi sığdırabilme potansiyeline sahip bir varlıkken onu tek tipleşmeye iten bu yersiz kavgalardan da sıkıldım. Şimdi Aslı Erdoğan'ı yersiz eleştirilerle yıpratmaya devam edebilirsiniz. Zaten hem edebiyattan, hem sağlığından, hem de ülkesinden kopardınız geriye yapacak neyiniz kaldı?
Kabuk Adam
Kabuk AdamAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20184,325 okunma
··
93 görüntüleme
Gönül. okurunun profil resmi
Üniversiteye başladığımızda hocamız "Kendinizi büyütecek, çağınıza uygun sağlam yazarlar okuyun, mesela Aslı Erdoğan" demişti. Bizim insanlarımızın kafasına fazla bir yazar. Kalemine sağlık, inceleme için.
Adem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Hocam. Keşke bana da üniversiteye başladığım vakit Aslı Erdoğan bir hocam tarafından önerilseydi... Daha erken olurdu kalemi ile tanışmam. Gerek yazıları gerek edebi kitapları ile çok etkileyici bir kadın yazar.
Seda okurunun profil resmi
Adem
Adem
Hocam Aslı Erdoğan'a hangi kitabı ile giriş yapmak en uygunu olur? Elimde kitaplar beklemedeyim :-)
Adem okurunun profil resmi
Bence "Kabuk Adam" ile başlamak iyi olur. Bu kitapta yazar okuyucuya kendini oldukça açmış.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.