Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yedinci Gün
Tanrı evreni altı günde yarattı. Yedinci gün yorulmuştu.Tanrı o kadar mükemmel bir evren yaratmıştı ki bu kusursuzluğa bir kusur gerekti, onun içinde beşeriyeti var etti. Yedinci gün artık koltuğuna oturmuş ve yarattığı kusursuzluğun içine bıraktığı kusuru izliyordu. İnsan, tekvinhane'den çıkmıştı artık ve kendi kendini yoğurması gerekiyordu. Ama onun birlikte tekvinhane'nin ateşçisi de çıkmıştı. Yedinci gün bitene kadar ateşçi insanı sürekli ateşiyle yakmaya çalışacaktı. Yedinci Gün, şu ana kadar okuduğum en zor İhsan Oktay Anar eseri oldu. Çünkü dünyanın binlerce cevabı olan ama kesin bir cevabı olmayan en zor sorusunu temel almış. İnsanın varlığının amacı nedir? Yazar, insanın dünyadaki amacını ironik ve tarihsel dokundurmalar ile mükemmel bir şekilde işlemiş. İnsanın amacı mükemmel olmak mı yoksa basit olup gerçek kimliğine kavuşmak mı? Bu iki soruyu o tanıdığımız modern masalcı kimliğiyle muntazam bir şekilde kaleme almış. Yazar zaten Tarihi olgusunu her eserinde kullanıyor, ama bu sefer Tarih de geçmiş, bugün ve gelecek noktalarında okuru gezdirerek kalitesine kalite katmış. İnsanın yaratılışını, dünyaya gelişini ve tarihteki olayları ele alarak insanı çözümlemeye çalışmış. Gerçek tarihi olaylara değinmeleri yahut göndermeler yapması kitabın en zevkli kısımlarından biriydi. Kitabı Baba, Oğul ve Hayalet diye üç kısma ayırarak Teslis inancına gönderme yapması ise en çok hoşuma giden kısım oldu. İhsan Oktay okuduktan sonra hayata bakış açım çok başka olmaya başladı. Sadece size felsefi, tarihi ve edebiyat anlamında bir şey katmıyor. Bence okura en büyük katkısı psikolojik anlamda, çünkü ruhunuzu besliyor, bakış açınızı değiştiriyor. Aldığınız bu ruhani gıdaların faydasını görmek ise sevinçlerin en büyüklerinden....
Yedinci Gün
Yedinci Günİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 20163,812 okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.