Hayırlı geceler canlar Yine bir kitap yorumu ve özeti ile sizlerleyim.Yazarımız Gülsüm Ayışığı 'nın #KayıpÇocuk kitabında evlat acısını buram buram hissedeceksiniz.Kayıp kelimesini en derinlerinizde yaşayacaksınız.Kayıp öyle bir kelime ki ve hissi o kadar kötü ki anaların, babaların evlatlarının ölüsüne bile razı edecek bir kelime.Yeter ki nerde olduğunu bileyimi dedirten bir kelime.Bu acıyı dilde söyleyerek hissetmek mümkün değil,sadece anlayabiliriz ama neler yaşadıklarını asla ama asla hissedemeyiz.Bu kitapta yazılanlar da o acıdan. Halime ve Hasan çifti zor bir tedavi sonucu evlat sahibi olurlar.Hayatlarının merkezine artık Yiğit'i koymuşlardır.Yiğit,anne ve babası gibi çok akıllı ve idealleri olan bir gençtir.Doktor olmak ister.Ailesi de ellerinden gelenin fazlasını yaparak, fedakârlık ederek yurtlarından ayrılıp büyük şehre yerleşirler.Her şey çok yolundadır takii Yiğit'in bilgisayarının bozulup arkadaşı Hilmi'ye ders çalışmak için izin istemesine kadar.Halime içi istemese de babanla konuşacağım diyerek,eşiyle konuşur.Eşi, yavrularının artık büyüdüğünü çok sıkmamasını söylese de Halime'ye,anne yüreği bu içine söz geçiremez ama istemeye istemeye ,eli yüreğinde izin verir.Yiğit çok sevinir bu habere.Neyse akşam olur,Halime ve Hasan uyurlar.Sabah bir kalkar Halime, yavrusu eve gelmemiştir.Bunun üzerine bir telaşla eşini uyandırır ve düşerler yollara.Arkadaşı Hilmilere giderler fakat Hilmi ve annesi,Yiğit'in gece eve diye çıktığını söylerler.Fakat Yiğit eve gitmemiştir.Peki Yiğit nerededir? Halime ve Hasan her yeri arar,yararlar fakat bulamazlar.Günler geçer Hasan Bey hastanelik olur,ufak bir operasyon geçirir ve iyileşir.Bir yandan da yavruları ortada yoktur derken artık polise gitmeleri gerektiğini anlarlar ve karakola başvururlar.Ne olmuştur da Yiğit ortadan kaybolmuştur? Bir annenin ve babanın acısını anlatan bu kitabı, içiniz acıyarak okuyacaksınız.Tek bir yönde eleştirim olacak.Şöyle ki; Yiğit'in ortadan kaybolduğu günün ertesi karakola gitmeleri gerektiğini ve o sürecin daha erken anlatılması gerektiğini düşünüyorum.Çünkü,Yiğit'in kaybolduğu günden daha sonra arada çok gün geçiyor.Yani Hilmi'ye gidiliyor,okul, müdür soruşturuluyor,baba hastanelik oluyor,operasyon ve iyileşme süreci derken baya günler geçiyor ve olaylar arasında biraz kopukluk yaşanıyor.Yani bende öyle oldu ama tabii ki sonradan olaylar arası bağlantı oluşuyor.Tek o kaybolma ve arama süreci arası sıra karışıklığı olmuş hissi oldu bende.Ama kitap çok güzeldi.

Kayıp ÇocukGülsüm Ayışığı · Beyaz Fil Yayınları · 202022 okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gonca Çolak