Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar sizlere bugün okurken kendinizi sorgulayacağınız bir kitapla geldim. . Öncelikle bu romanı okumama vesile olan modaretörümüz canımız
Havva aydanur Ertuğrul
Havva aydanur Ertuğrul
‘ya çok teşekkür ederim.  Ve tabii birlikte okuduğumuz grubumuz #acilenokuyoruz ‘a. . Gelelim romana. Romanı size özetlemek istesem de yapamam. Çünkü özetini okuyunca anlaşılacak bir kitap değil. Emre Bey tam mukaddimesinde bahsettiği gibi romanı silahlandırmış. Okurken bolca sorgulama, cevaplama ya da cevaplayamama, ikilemler yani bolcaaaa felsefe ile hemhâl oluyorsunuz. Bazen o dereceye geliyor ki bu elinizde bir roman mı yoksa felsefe kitabı mı var sorguluyorsunuz. Bu da sizin kitabı zaman zaman kenara koyup düşünmenizi sağlıyor. Satırlarda bol bol Nietzche, Nazım Hikmet, Satre ve daha bir sürü kişiden alıntı (Saymaya başlarsam sadece onları yazmam gerekir ama aklımda yer eden birkaç kişiyi yazayım: Mevlana, Necip fazıl, Hayyam, Huxley, Kafka, Hz. Osman…. ) var, metinlerarasılık olarak adlandırdığımız bu alıntılar okuduğunuz birçok eseri aklınızın tozlu raflarından indiriyor. Bütün felsefe okumaları hatırlamış oldum aslında bu kitapta. Felsefe tarihinden tutun da günümüz felsefecilerine kadar hepsini hem de. Bu benim için hafsalamdaki kitapların tozunu almak gibiydi ama bir yandan da düşünmeden edemedim: Sınırlı bir felsefe bilgisine sahipken bu kitabı ne kadar anlıyorum ya da anlıyor muyum? Romandaki dört ana karakterimiz Âdem (Adem) Bey, Matmezel, Memduh Bey ve Şehla. Ötekilerin yani kopuşu yaşayanların başlangıç noktaları. Hiçbir yerden gibiler ama bence her yeri temsil ediyorlar. Şehla tahmin edilebilir bir sonla bitti ama ben aynı sonu Memduh ve Matmazel’den de bekliyordum. Şehla Adem Bey’in iç hesaplaşmalarını, Matmazel topluma bakışını, Memduh Bey de geçmişe bakışını temsil ediyor gibiydi. Sanki Adem Bey onlar olmadan asla Öteki olduğunu keşfedemeyecekmiş geldi bana. Romanın tarihsel akışına bakacak olursam da tarihimizdeki kopuşlardan birine denk gelmesi elbette tesadüf değildi. 1999 ve 2000 yılları hem bizim hem de dünya için kopuşumuzun başladığı yıllar değil miydi? 99 depremi, gelişmeler… Gelelim 13 sayısına. 13. Birçok inanış, düşünce açısından uğursuz sayılan ama sadece bir sayı olan 13. Romanımızda da bu sayı çokça yer edinmiş. Mesela en basitinden 13 bölüm var, Adem Bey doğum gününe 13 gün kala vefat ediyor, 13 Ocak doğumlu, Adem Bey bence ilk kopuşunu Eftelya ile 13 yaşında yaşıyor ve son kopuşunu da 13 yaşındaki Şehla ile. Emre Bey zaman zaman değiniyor bu konuya ama öyle gözünüze batar gibi değil. Haa bir de “Ölmeden önce okunacak 13 kitap listesi” var sayfa 177’de göz atmayı unutmayın. Aslında çok fazla şey yazabilirim. Ne de olsa düşünmek üzerine serzenişlerin bulunduğu bir psikoloji kitabı. Ama size bir tavsiyem var. Bu kitabı sindirerek okuyun, açın felsefe kitaplarınızı, sitelerinizi alın önünüze defterlerinizi kendi cevaplarınızı bulmaya çalışın.
Ötekiler
ÖtekilerEmre Timur · Az Kitap · 2019304 okunma
··
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.