Adaçayı yakarlar emayede. Evin her tarafını elindeki kapla dolaşır. Kesif kokuda öksürürler. Saatler süren yalanmaların, ısırmaların, tırmalamaların sonunda pozisyon hep aynı: Savasana. Avuçlarını havı dökülmüş halıya bastırıp yerden omurlarını düzeltecek bir güç beklerler. Tütsü biter. Külleri orada burada. Bu dağınıklık en çok özgürleştiren onları.