Gönderi

HAYATIM ÖLÜMÜMDEDİR
Günün birinde birkaç yarasa ile bir bukalemun arasında husumet oluştu ve aralarında şiddetli bir tartışma çıktı. Yarasalar, felek yuvarlak olup yıldızlar reisi ortaya çıktığında kendisini yakalayıp istedikleri cezayı vermek için bukalemunu esir almaya karar verdiler. Kararlaştırdıkları vakitte yuvalarından çıktılar ve zavallı bukalemunu karanlık yuvalarına çekip hapsettiler. Sabah olduğunda toplanıp düşündüler: "Bu bukalemunu nasıl bir cezaya çarptıralım?" Ortak bir kararla bukalemunun ölüm hükmünü verdiler. Sonra ölüm fermanını nasıl uygulayacakları hakkında meşveret ettiler: "Hiçbir ceza güneşe bakmaktan daha kötü değildir." Yarasalar kendi hayat şartları içinde güneşin altında ölmenin en kötü ceza olduğunu düşündüler. Bukalemunu güneşin önüne bırakmakla tehdit ettiler. Bukalemun ise Allah'tan tam da böyle bir ölümü istiyor ve güneşin altında olmayı şiddetle arzuluyordu. • Hüseyin Mansur diyor ki: Bana itimat edenler, beni öldürün Öldürülmemde hayatım var Hayatım ölümümdedir Ve ölümüm hayatımdadır. Yarasalar güneş çıktığında azap çekerek ölmesi için bukalemunu yuvadan çıkarıp güneşin önüne attılar. Bu ceza bukalemun için yeni bir hayattı. "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Hayır onlar Rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar. Allah'ın kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler." (Âl-i İmran, 169-170) Eğer yarasalar verdikleri bu cezanın bukalemun için ne büyük bir ihsan olduğunu bilselerdi, kendi zatlarında var olan güneşi görememe eksikliğinden haberdar olup öfkeden ölürlerdi. • Ebû Süleyman Darani diyor ki: "Eğer gafiller, ariflerin sahip oldukları lezzetten haberdar olsalar, hemen o anda ölürlerdi.
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.