Uzun bir süredir Sabahattin Ali nin kitaplarını okumuyordum. Çünkü bu kitaplar o kadar güzel ki bir daha asla böyle yazan bir yazar bulamam diye erteleyip durdum. Ama tabi en son aldıklarımdan- artık dayanamadım - bir tanesini okudum. Ve yine ne kadar harika olduğunu kendimce bir kez daha tasdik ettim. Hemen kitaba geçeyim. Bu kitabın kapağında gördüğünüz gibi "Yeni Dünya" yazıyor ve bu da kitabın içinden bir hikayenin adı. Ben bu ismi görünce Sabahattin Ali bu kitabında köy hayatından değil de daha çok şehir hayatından bahsedecek diye beklemiştim.( Beklentimi örnekeleştireyim : bu kitapta "Kuyucaklı Yusuf" un dokusunu değil "Kürk Mantolu Madonna" nın dokusunu beklemiştim) Ancak böyle değil hikayelerin hemen tamamı köylerde veya köyde geçiyor. - ah benim bu beklentilerim- Kitabın bütün hikayeleri ayrı ayrı çok akıcı, çok çok çarpıcı hikayeler özellikle çarpıcılar ki ben her birini bitirdikten sonra kendimi sudan çıkmış balık gibi hissediyorum. Ama tüm hikayelerin arasında bir hikaye vardı ki onun hüznü, burukluğu, şu sıcak yaz gününde bile soğukluğu, kaygısı hala içimde. Bu hikayenin adı" Ayran", evet yanlış duymadınız " Ayran". Ben herhalde bir daha böyle bir hikaye okuyamam. Bu hikayeyle alakalı hiçbir şey söylemeyeceğim. Çünkü söyleyeceğim her bir ipucunun okuma zevkini kaçıracağını düşünüyorum. Son olarakta "Yeni Dünya " hikayesinden bahsedeyim. Bu hikayede düşünülenin aksine herhangi bir yerden şehirden bahsetmiyor bir kadından bahsediyor. Eğer dikkatli okunursa ve üstüne düşülürse kadınlar hakkında Sabahattin Ali nin toplumu nasıl eleştirdiği rahatlıkla gözlemlenir. Ben bu kitabı çok sevdim keşke okunacak kitap içinde yüzerken değil de kitap okuyamazken hevesimi geri getirmesi için daha sonra okusaydım. Ama tutku...

Yeni DünyaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202127,5bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sümeyye Karasu