Caesar toplantıya katılınca onu karşılamak için tüm senatörler ayağa kalktı. Caesar, müzakereleri hızla bitirip, en öndeki yerine
oturmak için acele etti. Caesar'ın kardeşini sürgüne yolladığı Tillius Cimber adlı bir senatör Diktatör'e yanaştı ve kardeşinin affedilmesini içeren bir dilekçeyi ona vermek istedi. Caesar adamı uzaklaştırmaya çalıştı. Cimber ise Caesar'ın togasına yapıştı ve merhamet etmesi için yalvardı. İşaret buydu. Casca adlı bașka bir senatör hançerini çekti ve Caesar'ın boynuna sapladı. Bununla birlikte Casca o kadar endişeliydi ki Caesar'ı ancak hafif şekilde yaralamıştı. Caesar ise sandalyesinden kalkarak stylusunu Casca'nın koluna batırdı ve
onu podyumdan aşağı attı.
Diger komplocular ise saldırıya geçti ve Caesar'i bıçaklamaya başladılar. Caesar da onlara gözü dönmüş bir șekilde karșılık veriyordu. Caesar'ı önden, yandan ve arkadan yirmi kez bıçakladılar. Caesar nihayet acı ve kan kaybı nedeniyle yere düştü. O ana dek canını kurtarmak için senatörlerle dövüşmeye hazırdı. Ancak kendisine yaklaşan genç bir adamı fark edince gözlerine inanamadı. Shakespeare'in ölümsüz sorusunun (Et Tu, Brute?) aksine Caesar, son sözlerini Brutus'un kulağına Yunanca fısıldadı:
kai su, teknon? (Sen de mi çocuğum?)
Caesar togasıyla yüzünü örttü ve Pompeius'un heykelinin ayaklarının dibinde öldü.