Gönderi

İnsanoğlu hayatta kalma çabasıyla ömrünü yaşar.Canlıların güdüsel olarak yaşamlarını sürdürme nedeni hayatta kalma güdüsüdür.Bir nevi bu güdü, kendi kendini doğurur.Hayatta kalmak için mücadele güdüsü - hayatta kalırsın - hayatta kalmak için mücadele güdüsü... bu döngü içinde hayatta kalma mücadelelerimiz birbirlerinden farklıdır.Zamana,mekana göre değişir.Örneğin, akademide çalışan bir profesörün, dağ tırmanışı yaptığı sırada hayatta kalma güdüsüyle masa başında düşünce gücüyle entelektüel anlamda zaman geçirerek hayatta kalma güdüsü birbirinden farklıdır. Evet, entelektüel anlamda zaman geçirmek de bir “hayatta kalma çabasıdır”.Bir şeyler yapmak,yapabilmek; uğraşa sahip olmak ya da bir uğraş edinmeye çalışmak hepsi “hayatta kalma güdüsü”nün nedenidir.Gelelim dağ tırmanışında yaşadığımız hayatta kalma güdüsü ile entelektüel zaman geçirerek hayatta kalma güdümüz arasındaki farka.Dağ tırmanışı sırasında yaşadığımız duygular direkt olarak “hayatta kalma çabası, ölmeme”ye dönükken entelektüel zaman geçirmedeki “hayatta kalma çabası” dolaylı yoldan bir çabadır.Hiçbir şey yapmamak ama gerçekten hiçbir şey yapmamak insanı kötü duygulara sokar ve eylemleri kendi kendini yok etmeye yönelik olur.Çok yemek yemek(tıkanırcasına), sosyalleşmemek,kendinden ümidi kesmek,duyguların esiri olmak ve en kötüsü intihar etmek.İnsan hiçbir şey yapmamayı, yapamaz ya da uzun süreli bir süreç olmayacaktır.Elbet saydığım kötü düşünce ve davranışlara yönelecektir.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.