...eğer toplum gerektiği gibi düzenlenip örgütlenirse, bütün suçlar birdenbire ortadan kalkacaktır, zira ortada baş kaldırması gereken bir şey olmayacaktır ve herkes, derhal, kanuna uyar hâle gelecektir. Doğa, yaradılış, hesaba katılmıyor, doğa kapı dışarı, doğa diye bir şey yok âdeta! Onların felsefesine göre, insanlık, canlı tarihsel gelişim yolunu sonuna kadar takip edip de en nihayet mükemmel topluma dönüşecek değildir; tam tersine, matematikçinin birinin beyninden çıkan bir sosyal sistem birdenbire insanlığa yeni bir düzen verecek, onu birdenbire adil ve suçsuz bir hale getirecektir, hem de herhangi bir canlı süreçten daha hızlı bir şekilde ve canlı tarihsel gelişimin yardımı olmadan! Onların içgüdüsel olarak tarihe düşman kesilmelerinin sebebi de budur: “Tarihte rezillik ve aptallıktan başka bir şey yok” – Oysa asıl aptallık, yalnızca, kendilerinin her şeyi açıklayış tarzlarıdır. Diri, capcanlı hayat sürecini sevmemelerinin nedeni de budur: Yaşayan ruh işlerine yaramaz onların. Yaşayan ruh hayat ister, yaşayan ruh mekanikliğe boyun eğmez, yaşayan ruha şüpheyle bakılmalıdır; yaşayan ruh tepkici, gericidir. Oysa kendi sosyal sistemleri, her ne kadar leş kokusu saçsa da, kauçuktan bile yapılabilir –Ve elbetteki tamamen kölece olacak, iradesi bulunmayacak, canlı olmayacak ve isyan da etmeyecektir! Bütün bunların sonucu olarak da, onların tüm çabaları bir falansterde tuğla üstüne tuğla koyup odalar ve koridorlar inşa etmeye yönelmekten öteye gidememiştir. Falanster hazır, ama doğa henüz falanstere hazır değil; o, hayat istiyor daha; canlılık süreci henüz tamamlanmamış durumda; mezara gitmek için vakit çok erken. Doğanın akışını sırf mantıkla tersine çeviremezsiniz. Mantık belki üç ihtimali önceden görebilir, oysa daha milyonlarcası vardır! Milyonlarcasını kes, at, her şeyi bir refah ve rahat meselesinden ibaret kıl! Doğrusu çok kolay bir çözüm! Ayartıcı bir kesinliği var, düşünmeye bile gerek yok! İşte asıl mesele de bu ya zaten, düşünmenize gerek yok. Hayatın bütün sırrı böyle iki matbu kağıt yaprağına sığıştırılalir!”
Sayfa 341 - Şule YayınlarıKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.