Spoiler Öncelikle sanırım isminden dolayı ya da son zamanlarda oluşan Livaneli önyargısı nedeni ile kitabı sırf kitap kulübünde var diye okumaya başladım, hic bir beklentim yoktu. Basit ve ucuz bir kitap olacağını düşündüm. Kitap basitti evet akıcı okunuyor ama içeriği basit değil. Hatta bana nedense Kürk mantolu Madonna hissi verdi. Sabahattin Alinin mükemmel edebiyatı yok tabiki ama okuduğum en iyi Livaneli kitabiydi. Kendiside ön sözde kitabın ilk göz ağrısı olduğunu söylemiş, 29 yılda tamamlamış, kendi hayatından bir şeyler içerdigi içindir belki. Bence okurken bazı yerlerinde durup düşünmek gerek. 29 yılda yazılan bir kitabın bazen bir cümlesi bir ömürlük deneyim içerir. Sonuçta kitap kısa olmasına rağmen beni içine çekti ve sami karakterini tanıyormuş hissine kapıldım. Karakterlerin-Clara hariç- çok iyi oturduğunu düşünüyorum. Clara karakteri kafamda oluşmadı hatta en sonunda onun da bir sanrı olduğu ortaya çıkacak diye bekler olmuştum , o nedenle Sikirit olayı beni üzdü.. keşke clara sanrı olaydı..politik olaylara fazla girmeden anlatmasını, saminin aslında apolitik olması fikrini de sevdim, Adil karakteri bi yerlerden tanıdık geldi . Livaneli olunca çok daha politik söylem okuyacağım sanmıştım. Icerige gelirsem, felsefi tarafı çok beğendim. En temel felsefi konulara yüzeysel şekilde girilmiş. Kitabın beni içine çekmesi iyilik, kötülük ölüm, yalnızlık, özlem, nefret, intikam gibi bu felsefi konuları sıkmadan, yormadan sorgulatması oldu. Ayrıca İkili anlatımı da sevdim olaya farklı bakış açıları olması şaşırttı , güzel olmuş. Bu tarz kitaplardan sonra şöyle bi oturup 10 dakika düşünmek meditasyon gibi geliyor. Kendini sorgulama ben olsam ne yapardım? Gerçekten iyi miyiz? Onun yerinde olsam ben de kötü olur muydum? Nefret unutulur mu? Ölmek mi daha kötü ölüm korkusu mu?

Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202124bin okunma

·

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatma S G