Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ali zaten Muhammed’in bir vurucu gücü, sistemin bir elemanıydı. Ali daha beter işler de yapmıştır. Örneğin, bir topluluğu canlı olarak yakmıştır. Neymiş suçlan? Efendim bunlar zındıkmış da, dinden çıkmışlar da ondan! Dinden çıkarsa, cezası yakmak mı/katletmek mi? Dinden çıktıkları için Hz. Ali’nin onları yaktıklan olayı Buhari’de iki yerde geçiyor.
Sayfa 188 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
·
27 görüntüleme
H Ç okurunun profil resmi
Konuyla ilgili adres gösterilmiş mi?
3 önceki yanıtı göster
Cafer Akkaya okurunun profil resmi
Bu konuyla ilgili size daha fazla bilgi aktarmak için Arif Tekin ile görüştüm. İlgili bilgileri aktardı. Hz. Ali’nin yakarak öldürdüğü insanlar. Bu yazımda biraz fazla örnek vermek isterim. Çünkü zaman zaman arkadaşlarla sohbet ederken bana şunu diyorlar: Arif sen yazılarında Ali üzerine fazla gitmiyorsun; neden acaba? Ben yazılarımda böyle fark koyduğumu görmüyorum. Konuya göre gerekirse onun hakkında da doğrusu ne ise yazmışımdır ve yazarım da. Her şeyden önce Ali tek başına bir ekol değildi. O, Hz. Muhammed’in amcasıoğlu ve damadı, ayrıca onun bir askeri/vurucu gücüydü. Hal bu iken Ali’ye farklı bakmam söz konusu olamaz. Başka bir ifadeyle; Ali, kötülük yapmışsa da(ki çok yapmıştır) sorumlusu Hz. Muhammed’dir. Çünkü o bir görevli/bir memurdu. Kaldı ki önemli savaşlarda da bulunmamıştır. Örneğin Mute ve Tebük gibi. Bedir, Uhud ve Hendek, birer savunma savaşlarıydı. Herkes katıldığı gibi o da katılmıştır. Hayber baskınında Ali’yi çok abartılı bir şekilde öne çıkarmışlar. Başka da yaptığı önemli bir kahramanlık örneği yoktur. Zaman zaman talan için ufak tefek köy baskınlarına katılmış olabilir; bunu saymıyoruz. Ya da birileri Muhammed’i üzmüş; o da Ali’ye, git infaz et demiştir. Nitekim bunun örnekleri vardır, elimdeki kitap çalışmamda buna epey yer verdiğimi belirtmek isterim. Kısaacsı, halk arasında bilinen Ali’nin o kahramanlığı hayalidir/gerçekle alakası yoktur. Madem zaman zaman öne sürülür ki ben Ali’ye fazla dokunmuyormuşum, o halde bu yazımda onun yaptıklarıyla ilgili sağlam kabul edilen islami kayanklardan bazı örnekler paylaşmak isterim. En başta Buhari’de iki yerde ve diğer hadis kaynaklarından Ebu Davud, Nesai ve Tirmizi’de, ayrıca birçok siyer ve tarih kitaplarında anlatılır ki, Hz. Ali bir topluluğu yakarak katletmiştir. Var olan bilgilere baktığımızda; Ali’nin birçok kez bu yakma hadisesini gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bu konuda yeterince örnekler sunacağım. Tirmizi ve Ebu Davud’a göre islamiyeti terk etmeleri; Buhari ise zındık oldukları için Ali onları yakarak öldürmüştür. Zındıklık, genelde tabiatın sürekli var olduğuna ve tenasuha/reankarnasyona inananların inancıdır. Bunlara tabiatçı da diyebiliriz. Arapça bir kelime olmadığı için yorumcular tanımında zorlanıp farklı anlamlar yüklemişlerdir. Bu rivayetlere bakılınca az önceki yakmanın iki nedeni ortaya çıkar. Biri dinden çıktıkları için, diğeri de tabiatın sürekli var olduğuna inandıkları için. Buhari aynı rivayeti iki yerde işlemiş ve tek kişiden aktarmıştır. Bir yerde yakma nedenini yazmış(zındıklık diye), diğer yerde yazmamış(Ali bir topluluğu yakmıştır diye kısa kesmiştir). Ebu Davud ve Tirmizi ise, İslamiyeti terk ettikleri için Ali onları yakmıştır şeklinde yakma gerekçesini belirtmişlerdir. Nesai, mezhep lideri Ahmet b. Hanbel, Taberani ve Beyhaki daha farklı bir rivayet yazmışlardır. Onlara göre, Züt kavminden insanlar puta taparlarmış; Ali bu yüzden onları yakarak öldürmüştür. Bunların rivayeti daha geniş: Hem o topluluğun adı var(Züt kavmi), hem de yakma nedeni farklı(putlara tapmak). Bunlar bu rivayeti Enes b. Malik’ten aktarmışlardır. Buhari, Ebu Davud ve Tirmizi’nin rivayeti ise İkrime’ye dayanır; o da İbni Abbas’tan almıştır. Mezhep lideri Ahmet b. Hanbel ile İbni Kesir, Hz. Ali’nin bu yakma olayını kitaplarında üçer yerde işlemişlerdir. Şöyle diyorlar: Hz. Ali dinden çıkan bir topluluğa gitmiş. Onların yanında kitapları da varmış. Kendisi hem onları, hem de kitaplarını yakmıştır. Sonuçta (şöyle veya böyle)Hz. Ali bir kitleyi yakarak öldürmüştür. Bu konuyu işleyenler arasında görüş birliği vardır. Tabii ki Ali tek sefere mahsus bu yakma eylemini gerçekleştirmemiştir. Bu konuda farklı birçok örnek var; onları sunacağım. İbni Abbas’ın, ben Ali yerinde olsaydım öldürürdüm; ancak yakmazdım sözüne karşı Ali, ‘Yazıklar olsun İbni Abbas’a’ demiş. Yani yaptığım doğrudur İbni Abbas kimdir dercesine. Ancak Tirmizi’nin rivayetinde Ali İbni Abbas’ın sözüne karşı, ‘Doğru söylüyor’ demiştir ifadesi var. Ali gerçekten ‘Doğru söylüyor’ demişse; ancak İbni Abbas’la alay etmiştir. Çünkü Hz. Muhammed vefat ettiğinde İbni Abbas yeni sünnet olmuş 10-15 yaşlarında bir çocuktu. Ayrıca Mekke fethine kadar da anne babasıyla birlikte Mekke’de yaşıyordu: Hz. Muhammed’le irtibatı yoktu. O bakımdan Ali’den daha fazla konulara vakıf olması düşünülemez. Bir de bazı rivayetlere göre Ali İbni Abbas’ın ,’Ben olsaydım yakmazdım’ sözünü işitince, İbni Abbas ancak kızlar peşinde koşan berduş biridir demiştir. Çünki İbni Abbas, paralı cinsellik(müt’a nikahı) helaldir diyenlerdendi Hz. Ali’nin yaktığı insanlar hakkında ilk hadis alimlerinden İbni Hemmam(h.126-211) ile İbni Ebi Şeybe(h.159-235) birçok örnek vermişlerdir. Bunları başka yazarlar da işlemişlerdir. Ancak bu iki alim Buhari ve Müslim’den de önce yaşadıkları için önemsiyorum. Şimdi örneklere geçelim. 1)Süveyd b. Gafele anlatıyor. Hz. Ali bazı zındıkları (zındık hakkında az önce kısa bir bilgi verildi) sokak ortasında yakarak katletti. Bunu yaparken de, Allah ve resülü doğru söylemişlerdir dedi. Yani ben bu cezayı kendi katımdan uygulamıyorum; Allah ve resulünün emirlerini yerine getiriyorum demek istemiş. 2)Abdurrahman b. Ubeyd babasından aktarıyor. Bazı insanlar vardı; namaz kılar islamdan yardım alırdı. Ancak gizliden putlara tapardı. Hz. Ali bunu öğrenince onları nezarete aldı ve ‘Bunlara ne yapalım diye?’ Müslümanlardan sordu. Onlar, öldürün dediler. Hz. Ali, hayır; öldürmekle olmaz. Bunları Hz. İbrahim’e yapıldığı gibi ateşte yakarız dedi ve yaktı diyor. 1- a-Buhari, Cihad 149/3017 ve İstitabe 2/6922 b-Ebu Davud, Hudut 1/4351 c-Tirmizi, Hudut no: 1458, d-Nesai, Süneni Kübra, Müharebe bölmü, bab 11/3514 c. 3/442 e-Ahmet b. Hanbel, Enes b. Malik rivayetleri no: 2967 f-Taberani Mucemi Kebir, c. 10/330, no: 10638 g-Beyhaki, Süneni Kübra, mürted bölümü c. 8/203, bab 4/16860 h-Ahmet b. Hanbel, Müsned, İbni Abbas bölümü, no: 1871, 2551-2552 i-İbni Kesir, Camiu-l mesanid, no: 1966-68 2-Zehebi, Siyeri A’lam c. 3/331-34 3- a-Beyhakı, Süneni Kübra, hadis no: 16859, Mürted bölümü bab 4, c. 8/202 b-İbni Kesir, Bidaye Nihaye hicri 68’inci yılı olayları kısmında c. 12/79-91 c-Fesevi, el-Bedü ve tarih c. 1/281, tahkik eden Halil Mansur, Darü-l kütübi-l ilmiye Beyrut
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.