Hayat kadınları toplumun ahlaki ve sosyal dokusuna tehdit olarak görülüyorlar. Yasal ve kurumsal süreçlerle egemen toplumsal ve kültürel değerler el ele vererek aslında devletin bu kadınları bünyesine farklı biçimlerde dahil ettiği ve egemen iktidarıyla biyo-iktidarını birbirine katarak kadınların üzerlerine çöktüğü alanları, yani devletin cinsel kıyılarını, inşa ediyorlar. Bu alanlarda yaşamak sadece sosyal, yasal ve bireysel haklardan mahrum olmak anlamına gelmiyor. Daha da ötesi, kesintisiz surette kadınları çeşitli şiddet biçimlerine maruz bırakarak marjinal öznelere dönüştüren bir hayat durumuna işaret ediyor.
Sayfa 107
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.