Gönderi

308 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitabı bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum. Arkadaşım, Elif Şafak’ın romanda kendi iç seslerini farklı isim ve karakterdeki “parmak kadın”lar üzerinden başarılı bir şekilde verdiğini söylemişti. Bu aralar cesaret bulup, ufaktan yazmaya çalışan biri olarak ilginç olabileceğini düşünüp okudum. Gerçekten “Hırs Nefs Hanım”, “Sinik Entel Hanım” veya “Anaç Sütlaç Hanım” gibi altı karakter üzerinden yazar, yazarlık mı? annelik mi? ikilemi üzerinden kendisiyle hesaplaşıyor. Arka kapakta not düşüldüğü gibi otobiyografik roman türündeki eser kurgu, içerik, anlatım tarzı açısından başarılı. Az sayıda da olsa renkli karikatürler kitaba ayrı bir tat ve doku katmış. Kitabın bütünlüğü içinde konuya giriş ve eseri sonlandırmadaki ustalık, biraz sonra yapacağım eleştirilerin göz ardı edilebileceği düşüncesine götürdü beni. Bu eseri okumakla bazı yazarlar ve kitapları hakkında bilgi sahibi oldum, yeni kavramlar öğrendim. Bununla birlikte; kişisel olarak saygı duymakla beraber, kitabın genelinde feminist bakış açısının kendisini çok bariz hissettirdiğini düşünüyorum. Bu durum bence romanın adı ve ana konusu bağlamında aşırı düşmüş. Ana tartışma etrafında yazarın batılı yazarların hayat hikayeleri ve eserlerinden söz ettiği sayfalar, genel kurgudan biraz kopuk olmuş. Roman birden kesiliyor ve yeni bir başlık altında ya bir yazarın biyografisi veriliyor ve eserleri tanıtılıyor ya da bizim bu yaptığımız gibi, eser incelemesine giriliyor. Örneğin Tolstoy’un eşi ile ilgili kısmı yerinde bulsam da Ayn Rand’ın konu edildiği bölümü hiç ilgili bulmadım. Bu bölümler sonradan eklenmiş gibi duruyor. Konuyu destekleyici kadın yazarların hayat hikayeleri ve eserleri bence daha kısa, öz ve romanın genel kurgusu içinde yumuşak geçişlerle verilebilirmiş. Belli ki yazar, “kadın çalışmaları” üzerine yaptığı yüksek lisans çalışmasındaki birikimini değerlendirmek istemiş. Fabl türüne benzer şekilde “Parmak Kadın”ların konuşturulmasını beğenmekle birlikte bunların başka insanlar tarafından da görünür olması, bilet alıp uçağa binmesi, üşümesi vb. ile yazarın parmak kadınları bulmak için kendi içine yolculuk etmesini birbiriyle bağdaştıramadım. Bu karakterler ya tamamen somutlaştırılmalı ya da tamamen soyut kalmalıydı. Bu varlıklar yazar tarafından düşünülünce ortaya çıkan, sadece yazarın gördüğü hayali varlıklar olsaymışlar okurun kafasında gereksiz sorular oluşmazmış. Kitabın sonuna doğru Postnatal Depresyon ile ilgili verilen kitabi bilgiyi genel roman kurgusu içinde kısmen hoş görsem de Postnatal Depresyon testi ve tedavi yöntemlerini anlatan bölümün bu kitabın türü açısından çok eğreti durduğunu söyleyebilirim.
Siyah Süt
Siyah SütElif Şafak · Doğan Kitap · 20189,8bin okunma
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.