Gönderi

360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuması hayli zor. Bunun başlıca sebebi çevirideki imla hataları. Diğer bir sebep ise anlatımın kapalı olması. Önce incelemeleri okuyacaktım ama, her neyse, lüzum yok. Kitap adını aldığı Şato ile başlıyor ve tamamı neredeyse bununla alakalı gibi görünüyor. Bu Şato bana üç şeyi düşündürdü. Önce adalet mi acaba dedim... Uzaktan görünüyor, herkes varlığını anlatıyor, ama kimse ona yaklaşamıyor. Kibirli bir adalet... Hele baş karakterimiz K. sadece uzaktan bakıyor. İkinci olarak, ülke yöneticileri olarak düşündüm. Onlar yine sadece uzaktalar. Karanlıklar. İçine girenler onu seviyor, övüyor, kabullenmiş. Ama dışarıdan hiç kimseyi kabul etmiyor içine. Sadece kırbacını gösteriyor onlara. Üçüncü olarak, yazarın gözü ile tanrıyı anlattığını düşündüm. Yine korkulacak bir şey, uzaktan her şeyi idare ediyor, elçileri, memurları var. Herkes onu farklı şekilde tarif ediyor. Başka kişilere benziyor ve görünüşünü kimse tarif etmiyor. Hangisi, bilmiyorum. Kafka'nın Dava romanını da okuduğumda buna benzer ilginç bir eleştiri ile karşılaşmıştım. Uzun zaman olduğu için içeriğini tam anlatamasam da orada da hukuka ve adalete büyük bir iğneleme vardı. Baş karakterin ısrarı ve köylülerin sinir bozucu ketumluğu beni bir miktar sinirlendirdi. Hatta bayağı... İlgimi çeken bir başka konu: Karakterler hakkında bir fikir sahibi olduktan sonra diğer karakterlerin ağzından anlatılanlar benim karakterler üzerine düşüncelerimi etkiledi. Bu da bana gösterdi ki sözler çok önemli. Hırsızlığı suçlu anlatırsa haklı bulmamız onun tatlı dilinin etkileyiciliğinden olabilir, demek istiyorum. Olga'yı dinlerken Olga, Freida'yı dinlerken Freida, Pepi'yi dinlerken Pepi haklıydı. Onlar için üzüldüm. Diğerini kötü gördüm. Duygularımı bir kenara bırakamadığım için. Bir de toplumsal baskının hukuki suçtan daha beter oluşu gözüme çarptı. Bu kadar.
Şato
ŞatoFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201710bin okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.