Gönderi

400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Şu aralar ekranlarda dönmekte olan iki diziyle dikkat çeken ve çoğu insanın ilgisini uyandıran Gülseren Budayıcıoğlu, aslında bundan kat kat daha fazla yıl tecrübesi olan bir psikiyatrist... Çoğuna göre 2020 yılında ünlenmiş ve kitap satışları hız kazanmış olabilir; ancak bu yeni tanınmayı da deneyimli uzman doktor için bir hakaret olarak görmekteyim. Hayat çok acımasız ve insanlarımızın yüzde 70'i okumayı sevmiyor. Bu eserde, Madalyon Kliniği'nin Ankara'daki yeni ofisine odaklanıyoruz. Budayıcıoğlu, yine tüm bilgisi ve şefkatiyle hastalarıyla seanslar yapmaya devam ediyor. "Hayata Dön"de sürükleyici ve acıklı bir ana hikayenin yanında, Aslan Bey başta olmak üzere diğer hastalarından da kesitler sunuyor. Akıcı bir anlatımla yazılan kitapta, yazarın hayatından kesitler ve eşi Aydın'ı kaybetmiş olmasının derin hüznünü görüyoruz. Kitabın ana odağında, Ala'yı görüyoruz. Spoiler vermeden anlatmak gerekirse Ala, hiç aile sevgiai görememiş, babasının görmediği, annesinin varlığından nefret ettiği bir kız. Hep yok gibi büyütülmüş, ilgi ve sevgi görmemiş. Nasıl konuşulacağını bile bilmiyor. İçine kapanık dünyasında kitaplara bağımlı, oldukça çalışkan ve okullarını hep dereceyle bitirerek avukat olmuş. Buna rağmen, paranoid şizofren annesinin nefreti yüzünden, ve kitabın sonuna doğru yaptıklarından; kendi varlığına nefretle büyümüş. Acıları oldukça derinde, Gülseren hoca ona ulaşabilmek için hikayeler anlatarak terapi yöntemini tercih ediyor. Zamanla birbirlerine güveniyorlar, yoğun acıya rağmen aralarında bir bağ oluşuyor. Kitabın adı üstünde, genç ve güzel kızın büyük uyanışını, hayata dışa dönük bir şekilde adapte oluşunu deneyimliyoruz.
Hayata Dön
Hayata DönGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 202011,9bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.