SPOİLER İÇERİR: Vejetaryan, uzun zamandır okuma listemde olan çok merak ettiğim ancak beni bu kadar etkileyeceğini tahmin etmemiş olduğum kitaplardan biri oldu. Kısa, akıcı, hızlı okuduğum ama her paragrafın bende ayrı bir etki yarattığını, kızgınlık, heyecan, hak arama ve en sonlarında ise hüzün duygusunun ağır bastığını söyleyebilirim. Hikaye; bir gece gördüğü rüyanın etkisiyle aniden vejetaryan olan Yong-He'nin etrafında şekilleniyor ve üç ayrı bölümden oluşuyor. Her bölüm farklı kişilerin bakış açılarıyla, farklı duygularla anlatılmış olsa da birleştiğinde ortaya bütünleşmiş bir roman çıkıyor. Bende en çok etki bırakan kısım, ilk bölüm oldu ve Yong-He nin o ani değişimi, beni biraz Franz Kafka'nın Dönüşüm eserine götürdü. Yong - He'nin yaşadığı bu ani dönüşümün ardında neyin yattığının bu kadar görmezden gelinmesi, Yong - He'nin kimse tarafından anlaşılmayan, ve hatta anlaşılmak için gayret sarf edilmeyen duyguları okuyucuya çok iyi geçiyor. Kadının yıllar yılı uğradığı belki de etle sembolize ettiği fiziksel ve psikolojik şiddetle artık daha fazla mücadele edemeyip, doğaya ve yeşile olan özlemi ve özgür ama kökleri onu her şeyiyle kabul eden bir ağaç olma arzusu hiç kimse tarafından anlaşılmıyor. Ailesinin Yong-He ye zorla et yedirmek için gösterdiği çabayı okuduğumuzda ise; 'çocukları için her şeyin en iyisini istediğini iddia eden' kutsadığımız ve yücelttiğimiz aile kurumunun aslında kadına ve çocuğa uygulanan şiddeti bize nasıl da kanıksattığını görüyoruz. Kitap yine Yong - He'nin bir aile üyesi, yani onu tek koruyan ablası ile olan ilişkisi, onlarda iz bırakan çocukluk anıları, bir rüyayla başlayan hikaye ise her şeyin bir rüya olması hayaliyle bitiyor. Okunası...

VejetaryenHan Kang · April Yayıncılık · 20163,158 okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hülya