Gönderi

520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bir kitaptan daha fazlası... Öncelikle ismini cok duyduğum ancak yeni okuduğum bu kitabı yazarında kendi hayatından şeyler katarak yazıp böyle bir eser koyması beni daha da heyecanlandırdı. 'Martin Eden' işçi sınıfına ait bir denizcidir ve Ruth isimli bir kadına aşık olur, ilk başlarda bu kadını yüksek mertebeden insanlar olarak tanımlar ve bu tabakaya ulaşıp, Ruth'u da elde etmek için çaba sarfeder. Daha sonrası ise beklenmedik şeylere gebe olacaktır. Hedefe ulaşmak değil, hedefe ulaştıran yol güzeldir sözü bu esere tam oturacaktır. Martin aslında adına aşk koyduğu amaçla kendi içindeki cevhere ulaşmıştır. Ruth'a ulaşmak için harcadığı çaba, onun entellektüellik seviyesine ulaşmak için harcadığı çaba onun kendisindeki yazarlık yeteneğini ortaya çıkarmıştır. Martin, bize toplumun hangi sınıfına ait olursak olalım( böyle bir şeyin doğruluğu tartışılır) , içinde cevher bulunduran kişilerin başarılı olabileceğini gösterir. Bu kitabı okuyan birisi, topluma bakmaksızın sevdiği alanlara yönelmek için gerekli motivasyonu bulabilir. Martin, ayrıca bize özellikle Amerika'da hissedilen ama tüm dünyada insanların suratına tokat gibi çarpan bir gerçekliği de gösterir. Bozulan toplum, size bazı şeyleri dikte eder. Mesela siz bu ülkede bir dağ sporcusu olmak isterseniz, bir fotoğrafçı olmak isteseniz millet size güler, dalga geçer, bu gibi meslekler toplum için gereksizdir, beş para etmez. Toplum sizin neyi sevip sevmediğinize bakmaz, sadece sizin şöhretinize, güzel giyinmenize, altınızdaki arabanıza, evinize bakar. Toplum size bunlar için saygı gösterir. İşte Martin'in de başına bu gelmistir. Yazar olacağına olan inancını sürdürmesine rağmen, aç kalmış, eserleri yayınlanmamıs, toplum tarafından dalga geçilmiştir. Onu sevmeyen toplum, Martin'in eserleri başarılı olmaya başlayınca onu sevmeye başlar. Aslında sevdikleri Martin değil, şöhrettir, paradır çünkü Martin dünkü Martin'dir. Ne bir eksik ne bir fazla. Martin toplumun bu iki yüzlülüğünü gördüğü için hayattan soğur haliyle ve topluma karşı duyarsızlaşır. Günümüz ünlülerine ve insanlarına bakın, içi boş seylerle, şöhretliğin engin sularında yüzdüğünü görürsünüz. Bilimsel, ahlaki, edebi bir şey üretmeyen ne kadar gereksiz şey varsa yapan kişiler toplum tarafından ayakta alkışlanır. Bu dünyada bir mankenseniz, bir youtuber iseniz, bir televizyon dizisinin oyuncusu iseniz, hayran olunursunuz ama bir bilim adamı, bir yazar, bir ressam iseniz sizi kimse tanımayacaktır. İste Martin'in de 1900lü yıllarda bahsettiği, o dönemin aydınlarının beş parasız yaşadığı, avukat, iş adamı vs. toplum tarafından kabul gören mesleklerdeki insanların refah içinde yaşamaları hala günümüzde de aynı değil midir? Bugün de edebiyata, sanata, bilime değer veriliyor mu? Kitapta felsefi kişilerden ve terimlerden çokca bahsediliyor. Felsefe altyapım olmadığı için bu bölümlerde sıkıldım ama genel olarak kitabı çok beğendim diyebilirim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,8bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.