Gönderi

Nâzım Hikmet gibi vatan hainleri millî şair ve kahraman gibi gösterilmekte, her tarafta, yerli ve yabancı komünistler gençliğin beynine örnek insan olarak sokulmakta, bu alçaklığın adı ilericilik olmaktadır. Birde, yabancılara karşı gösterilen çekingenlik dolayısıyla millî törenlerimizden onların kırılıp kırılmayacağı, pek mühim bir mesele imiş gibi, hesaba katılmaktadır. Milletlerin birbirine karşı ebedî dostluk gütmelerinin dünya kanunlarına aykırı olduğu gerçeğini kabullenerek Malazgirt zaferinin 900. yıl dönümünü kutlamak üzere büyük bir program hazırlamak, bu tarihî fırsattan faydalanmak lâzımdır. Yunanlılar, eski Bizans'ı diriltmek ve bunu yapmak için de Türkiye'yi yok etmek düşüncesi ardında koşan düşmanlarımızdır. Önce bu gerçeği bilmek, bunu bildikten sonra da onların veya başkalarının koparacağı yaygaralara aldırış etmeden zafer programını uygulamak lâzımdır. Hükümet bu büyük gün için beş on milyon lira harcamaktan elbette kaçınmayacaktır. Malazgirt'e dikilecek Alp Arslan anıtının onun şanına yakışır şekilde, büyük ve heybetli olması için en iyi malzemenin kullanılması, anıt ve heykele kübizm gibi sapıklıkların karışmasını önlemek için ciddî tedbirler alınması ve en büyük Türk hükümdarlarından biri olan Alp Arslan Çağı tarihinin yazdırılarak başlıca yabancı dillere çevrilmesi ve okul kitaplarında bütün Selçuklu tarihine daha çok yer verilmesi ilk akla gelen tedbirler arasındadır. Bugün Selçuklu tarihini iyi bilen profesörlerimiz vardır. Alfabetik sıra ile Faruk Sümer, İbrahim Kafesoğlu, Mehmet Altay Köymen ve Osman Turan bunlar arasındadır. Umumî Türk Tarihi Profesörü Zeki Velidî Togan da tabiî bunlara katılabilir. Aralarında bir takım tatsız tartışmalar geçmesine rağmen bu profesörlerin birleşerek bir Alp Arslan Çağı tarihi yazmaları için şimdiden teşebbüse geçmeli, Millî Eğitim Bakanlığı bu konuda her türlü kolaylığı göstermelidir. Bu millî görev karşısında profesörlerimizin şahsî kargınlıkları unutacak olgunlukta olduğuna eminim. Malazgirt savaşını anlatan bir piyes için yarışma açılması, fakat jürinin malûm sapıklardan değil, ciddî kimselerden seçilmesi de mühimdir, En iyi bir rejisörün idaresinde en iyi senaryoculara yazdırılıp tarih profesörlerinin kontrolünden geçecek bir piyes de ancak bu süre içinde yapılabilir. Bu hususta Türk ordusu büyük yardımlar yapacak kudrettedir. Sözün kısası: Malazgirt'in 900. yıldönümünün ciddi olarak kutlanması, İstanbul fethinin 500. yıl dönümüne benzememesi için, önümüzdeki iki buçuk yıl gibi kısa sayılacak zamanı iyi değerlendirmek lâzımdır.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.