Gönderi

Freud'a göre, bilinçdışı, zamanı ya da çelişkiyi tanımayan bir dünyadır; bastırılmış isteklerin ve fantezilerin dünyasıdır ve bu dünyanın bir sentaksı ya da grameri yoktur. O halde bilinçdışı istekler ve arzular hakkında aktüel bir biçimde nasıl konuşabiliriz? Bilinçdışı arzu hakkında konuşmak, onu bilincin alanına çekmektir ve bilinçdışı, tanımı itibarıyla bilinçten çıkarılmış ve bilince tekrar çağrılamaz olandır. Bir başka ifadeyle, bilinçdışı, dilden çıkarılmış olandır. Bu paradoksal durum, analisti ve teorisyeni bir tür ikileme sürükler: Bilinçdışı istek ve arzuları dile taşımazsak, onlar hakkında nasıl konuşabiliriz? Freud'a göre bilinçdışının işlerini kaygılarımız ve fobilerimiz aracılığıyla yakalayabiliriz; ayrıca bilinçdışının etkilerini rüyalarımız, şakalarımız, dil sürçmeleri ve sanat yapıtları aracılığıyla da yakalayabiliriz. Bir başka deyişle, bilinçdışının işlerini, bilinçli zihnimizin istenmeyen düşünce ve arzuları bastırma konusunda uyanıklığının ve etkinliğinin en az olduğu zamanlarda yakalarız.
Sayfa 24 - Phoenix YayıneviKitabı okudu
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.