Gönderi

Perseus Medusa'nın örgüleri yılandan mürekkep kafasını keskin zekâsını kullanarak kestiğinde hepimiz ayakta alkışlamıştık. Fakat, yanılmışız. O aslında hepimizden daha zekiymiş. Afrodit gibi deniz köpüğünde değil, kablolardaki elektrik kaçaklarında yeniden döllenmiş ve geç de olsa anladık ki bugün, medyanın kendisi bir modern Medusa, evlerimize uzanan "kablolu" TV'ler Medusa'nın yılan saçlarıymış. Mitolojiye biraz aşina olan herkes bilir ki, Medusa'nın yılan saçlarına bakan taşlaşıp kalır (Medusa'nın kendisi Gorgo türüne aittir ve bizim bugün korku dediğimiz kelime, gorgo'dan evrilmiştir. Korkudan taş kesilmek deyimi şimdi biraz daha anlam kazandı mı?). Bugün biz de tabağımıza fırında üstünde delikler açılarak gelmiş olan sıcak patatesimizi yerken, başka bir şehirde bir insanın bilmem kaç yerinden bıçaklanarak öldürülüşünü izliyor, ve böylece her gün biraz daha taşlaşıyoruz. TV haberlerini izlerken yer yer mavi ve yeşil damarların atmaya devam ettiği görülse de kendini taştan bir heykel gibi hissetmeyen var mı? Ya da daha içte bir şeyin taşlaştığı hissi... Mesela kalbin?
··
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.