Gönderi

158 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
“Yeraltından Notlar” okuyucuyu adeta kendi yaşamını sorgulayıp kendi kişiliği ile ilgili birtakım sorgulamalara gitmesine sebep olan muhteşem ötesi bir kitap. Çaresiz bir insanın hayat karşısında tutunamamasının, ruhsal olarak yaralanmasının, varoluşunu dünyaya haykırmak isterken giderek kabuğuna çekilmesinin hikayesi de denilebilir aslında. İki bölümden oluşan bu kitabın ilk bölümü "Yeraltı" ikinci bölümü ise "Sulusepkene Dair" dir. İlk bölümde yeraltı insanının özellikleri monolog şeklinde ele alınırken ikinci bölümde ise anlatıcıyı kendi yeraltına iten sebeplerin hikaye olarak anlatıldığını görüyoruz. Buradaki yeraltı kavramı kahramanın yalnızlığını, toplumdan soyutlanmışlığını, insanlardan kaçışını ifade eder. Kahraman yalnızdır, ancak bu tercih edilmiş bir yalnızlıktır. Yeraltı karakterine baktığımızda anlatamamış, anlaşılamamış ve kendi yeraltında yeni bir dünya kurup hayalleriyle kendi yaşamını oluşturmuş bir adam bu, dinlenmese de içini dökmek istiyor artık. Hani bazı zamanlar “nasılsın?” diye sorsalar, tüm hayatını anlatıvermek gelir ya tanımadığın bir yabancıya, işte yeraltı karakteri tam olarak böyle biri. Bunu Liza ile karşılaştıklarında aslında tanımadığı biriyle öyle içten konuşmasında hissettim. Hatta Liza yeraltı karakterimize “kitap gibi konuşuyorsunuz” demişti. Öyledir insan yalnızlıktan kelimeler biriktirir belki aylarca belki yıllarca bir gün biriyle konuşmaya başlayınca da belki fark ederek belki fark etmeyerek içinde biriktirdiklerinden bahsederken bulur kendini.. Bundan başka karakter kendini yaşıtlarından ve toplumdaki tüm bireylerden her bakımdan değersiz, kendini aşağılık hisseden bir birey. Karakterin böyle hissetmesini en önemli nedenlerinden biri de çocukluk yıllarında ve okul hayatında arkadaşları tarafından dışlanması, onaylanmaması daha başka başka sebepler de var tabii ki. Fakat bu yalnızlığının, içine kapanıklığının, ezilmişlik düşüncelerinin yanında karakterin güçlü bir kibir duygusu da var. Aslında bakılırsa bu kibir kendisinin kaçınmak istediği duygularıyla bir başa çıkma yöntemidir. (savunma mekanizması gibi denilebilir.) Bu şekilde pek çok zıtlıkların olmasıyla karakterin çelişkili bir kişiliği olduğu anlaşılıyor.. Aslında hepimizin zaman zaman sığındığımız bir "yeraltı" var içimizde. Kendimize kendimizi anlattığımız, dinlediğimiz, kendi kendimizi hesaba çektiğimiz, içimizdeki mahzenimiz; bizim yeraltımız.. Derinden hissedersin ama kelimelere dökemezsin ya bazen Dostoyevski hepimizin adına konuşmuş.. Bu kitabı okurken sanki beni anlatıyor gibi geldi bazı kısımlarda. Bastırılmış duygular, içe dönüklük, utangaçlık... Kitap mı beni okudu ben mi kitabı okudum bunu ayırt edemediğim sayfalar oldu. Bu kadar kısa bir kitapta böyle güzel ruh tasvirleri ve tahlilleri oldukça iyiydi.. Velhasıl Dostoyevski yine iyi düşündürdü, dertleşir gibi o anlattı ben keyifle dinledim. Eminim sizin de ruhunuza iyi gelecektir..
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 2020129,4bin okunma
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.