Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Berkeley’e göre, zihinden tamamen bağımsız bir madde veya nesne düşüncesi kabul edilemez. Algıladığımız nesnelerin algılanmamış (veya “asıl”) hâllerinin nasıl olduğunu kafamızda canlandıramayız. Algı, ister istemez, kendisini algılanan nesneye katar. Maddesel dünyanın nesnelerinin zihinden tamamen bağımsız olduğunu ilan edip, ardından zihnimizi kullanarak o nesnelerin fiziksel olarak (yani, “gerçekten”, “kendi içlerinde”) nasıl olduklarından söz etmek, Berkeleyci bir açıdan bakıldığında, çok tutarlı bir yaklaşım değildir. Eğer zihnimizi kullanarak zihinsellikten etkilenmeden var olan maddesel bir gerçekliği açıklamaya veya betimlemeye kalkarsak, “madde” dediğimiz şey nesnelliğini bütünüyle kaybetmez mi? Daha önemlisi, eğer Berkeley haklıysa, maddesel olan varlıkları her tasarlayışımızda zihinselliğin işin içine girdiğini ve “maddesel” olanın epistemolojik anlamda elimizden kaçtığını kabul etmemiz gerekmez mi?
Sayfa 160 - Anadolu Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.