“ Aklından çıkarmaması gereken bir şeyi zaman içinde unutmuştu.Hayatının ilk yıllarında aldığı,çok iyi öğrendiğini sandığı bir dersti bu.İnsanlar giderdi ve eğer çok derinden,şiddetle severseniz onların ani ve hızlı gidişleri ruhunuzun derinliklerine kadar ürpermenize sebep olurdu.” Ve yine yeniden Hannah.Hannah kitaplarını okumak vazgeçilmezlerim.Ruhumu dinlendiriyor ve kişinin kendine vermesi gereken değerleri öyle güzel bizlere aktarıyor ki canım Hannahım.. Annie,39 yaşında hayatını eşi ve kızına adamış hayallerini,isteklerini öteleyerek mutlu bir şekilde hayat sürerken kızı Natalie erken mezun olup son dönemini Londra’da geçirmek ister.Biricik kızının evden ayrılma düşüncesi o kadar zor gelsede Annie durumu kabullenir.Eşi Blake ünlü bir avukattır.Kızlarını yolcu etmek üzere havaalanına giderler ve eve döndüklerinde Blake eşi Annie’ye hayatında başka bir kadın olduğunu ve boşanmak istediğini söyler(boyun devrilsin Blake:((Bir de avukat ya bizim uyus,her şeyi ayarladığını eşini mağdur etmeyeceğini felan söyler çekip gider.Annie aynı gün hem kızını hem eşini kaybetmiştir.Yıllarca kendinden ödün vererek hayatını ailesinin üzerine kuran kendi isteklerini ikinci plana atan Annie okyanusta yüzen bir dal misali kalakalmıştır:(Doğup büyüdüğü kasaba olan Mystic’e babasının yanına giderek kafasını dinlemek ister.Tamam buraya kadar her şey iyi.Yıllar önce kasabada arkadaş olduğu Nick ve Kathy ile güzel vakit geçirdiği günler aklına gelir.Nick ilk aşık olduğu hatta ilk öpüştüğü erkektir.Gel gör Nick Kathy’i seçmiş ve onunla hayat kurmuştur.Kasabada kaldığı bir iki gün sonrası acı gerçeklerle yüzleşir.Kathy intihar etmiş ve kızları Izzy psikolojik olarak çökmüştür.Bunu duyan Annie hemen Nick’in yanına gider ve duyduğu üzüntüyü paylaşır.Nick polistir ve eşinin ölümünden sonra kendini alkole vermiştir.Gittikçe kızından uzaklaşarak hayatını düzene sokamaz.Kızı Izzy babasının çalıştığı zamanlarda içinde bulunduğu depresyondan çıkabilmesi adına Annie onunla ilgilenebileceğini teklif eder Nick’e.Aynı zamanda kendisinden boşanmak isteyen eşini unutmak ve ruh halini düzeltmek ister.Sonrası mı ahhh ne romantik ne romantik:)Bizim bu boyu devrilesice Blake yaptığı yanlışı anlar kasabaya gelir özürler diler ama nafile.Annie kasabada kaldığı zaman zarfında yıllardır yaptığı fedakârlıkları,kendini ikinci plana attığını ve gerçekleştiremediği hayallerini düşünme fırsatı olmuştur ve artık kendine değer vermesi gerektiğine karar vermiştir.Blake uyusu beklemediği bu durum karşısında şok olur(bulunmaz hint kumaşı sanıyor kendini)ve durumu kabullenir.Annie yıllardır yaşayamadığı duyguları Nick ve Izzy sayesinde yaşar.Bu arada kızı Natalie ne yaptı diye soracak olursanız annesinin yaşadıklarını babasının duyarsızlığını bildiği için annesinin mutluluğu için yanında olduğunu söyler. Hannah kitapları her zaman belirtirim.Aile bağlarını,sevgiyi,sadakâti,affetmeyi ve en önemlisi kişinin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor okurlara.Kimseye körü körüne bağlanarak kendimizden vazgeçmeyelim.Eşimiz,çocuklarımız elbette bizler için değerli ama unutmayalım ki önce BİZ değerliyiz.. “ Gerçek kendini bulma yolculuğu yeni yerler bulmak değil,yeni gözlerle bakmaktır” Marcel Proust

Yıldız MasalıKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 2014933 okunma

·

21 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Canan Çelik