Martin Eden yazarın diğer kitaplarında da olduğu gibi kendi hayatından izler taşıyor. Önce yazarın hayatına kısaca göz atıp sonra kitabı okursanız aradaki farkları gözlemlemeniz daha kolay olabilir. 1919 yılında yazılan Martin Eden,1800’lü yılların Amerikası’nda geçiyor ve burjuva sınıfıyla alt tabakanın arasında yaşanan sosyal farklıları anlatıp, ana temasını da bunun üzerine kurmuştur. Martin Eden’in kendine olan güveni,inancı size okurken çok rahat geçiyor. Hatta hedeflerinize olan inancınızı bile arttırabiliyor. İnsan aşık olduğunda yaptığı her şeyde karşı tarafı düşünür hale gelebiliyor. Martin de Ruth için tam olarak böyle biri oluyor. Geleceği,yazıları,okudukları,kendini değiştirmeye çalışması gibi yaptığı onlarca şey Ruth için. Kafamızı geriye yaslayıp düşündüğümüzde bir zamanlar Martin olmayanımız var mıdır bilmiyorum. İpi ucu olmayan şeyler için verdiğimiz sonsuz çabalar.. Hayatta başarı yolunda sosyal sınıf farkı yoktur. Ne kadar çabalarsanız,o kadar ilerlersiniz. Tabii bir yerde bu yolun adımlarını ne için attığımız da önemli. Başarıya ulaştığımızda ellerimize hayal kırıklığı koymazlar diye bir şey yok çünkü. İşte burada Martin araya giriyor ve diyor ki: Bir zamanlar bütün masumiyetimle yüksek makamlarda oturan,güzel evlerde yaşayan,eğitimli insanların ne kadar değerli olduklarına inanırdım. Hayalini kurduğumuz şeyler işin sonunda bizi uçurumdan atan şeyler de olabileceği ihtimalini silmemek gerekiyor akıldan. Bazı şeyler çok fazla da anlatılmıyor aslında konu Martin olunca... Okuyup hissettmenizi çok içten bir şekilde diliyorum Sosyal sınıf farkı içinde aşk,değişmek,ideal,ulaşılan hayaller,işçi sınıfından yazarlığa,hayatında bir kez seven adamın boşa giden umutları... Bir de London’un o eşsiz dili. Daha ne olsun diyor ve sizi okumaya davet ediyorum Zaman! Zaman! Onun bitmek tükenmek bilmez feryadıydı zaman. Aşkın akılla alakası yoktu. İnsanın aşık olduğu kadının mantıklı düşünüp düşünmemesi önemli değildi. Aşk, aklın üzerindeydi. Ne salaktı, bir kadının yüzü ve yumuşak beyaz elleri nedeniyle aklı başından gitmişti.

Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202393,1bin okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ezgi Su Çıldır