Gönderi

·
Puan vermedi
Kitap ilk başlarda çok sürükleyici gelmedi, biter mi acaba diye düşünmeye başlamıştım ki aman Allahım o da ne demekten kendimi alamadım. Kitabı okumak isteyenler buradan sonrasını okumasınlar. İlk sorgulama katilimiz Raskolnikov’un barda içki içerken düşük dereceli bir memur olan Marmeladov’ la tanışmasıyla sürükleyici bir hal aldı. Bir baba “yoksulluğun doğuştan gelen duyguların soyluluğu koruduğunu ama dilencilik yapmanın öncelikle kişinin kendini aşağıladığını söylüyor”, bu iki kurguyu çok güzel ayrıştırabilen Marmeladow aynı zamanda kızının fahişelik yapmasını kabulleniyor, yetmiyor bir de ondan kazanılan parayı aile temellerini hiçe sayarak bar köşelerinde şuursuzca tüketebiliyor. Öykümüzde alt tabaka kendilerini diğer kişilerden o kadar çok aşağı görmekte ki üst tabakanın ayrıştırma için fazla bir çaba sarfetmesine gerek kalmıyor. Katile ne demeli? Evet eski hukuk öğrencimizin içinde bulunduğu durum, kendi kalıbına sığmayan ama hayat şartları yüzünden kabuğunu kıramayan bir kahraman. Para için giriştiği bir cinayette çaldığı hiçbirşeyi kullanamayan bir katil ve iki cinayet. Katil kendi mahkemesini kurar, kendi suçlularını yaratır ve cezasını kendi verir. Katilin başka birinin canına kastetme mazereti ; Evet kızkardeşi de dahil hiç kimseye faydası olmayan ve hatta insanların zor durumlarından faydalanan ve bundan hiç rahatsız olmayan kalbi kötü bir kadının yaşamaya hakkı yok.. İlk celse tamam. Diğer sorgulamalarıma geçiyorum; Raskolnikov’u ansızın bir cinayet tasarlama havasına sokan şey neydi ? Bu fikir neden onda insanlardan uzak durmaya ve kaçmaya çalışırken, birden topluma girme dürtüsü uyandırmıştı ? Soru şu hastalık mı suçu doğuruyor, yoksa suçun kendisi mi bir şekilde kendisine has doğası nedeniyle hastalığa eşlik ediyordu? Bu yakın zamanda platforma fikir alışverişi için yönelttiğim şu soruyu hatırlattı ; İnsanın kişiliğinin/karakterinin çevresel etkenler tarafından tasarlandığını düşünüyor musun? Bu soruya verdiğim cevap ; Davranışların cevresel etkenlerden etkilenmesi zaman içerisinde yaşanılanlardan dolayı karakteri değiştirmez, davranışları değistirir. Belirli koşullar oluştuğunda, insanlar farkında dahi olmadan içine girdikleri “yeni dünya” tarafından şekillenmeye, bu dünyanın şartlarına uyum göstermeye ve yeni ortama uygun davranışlar göstermeye başlıyorlar. Ama şöyle bir olguda var, kişinin kendinin bile farkında olmadığı bazı karakteristik davranışların çevre, kişi veya durum etkisi sebebinden dolayı fark edilip kendi kişiliğini bulması da muhtemeldir. Yani diyeceğim odur ki katil çevreden etkilenerek bu davranışı gösterdi ve nihayetinde kendi mahkemesini kurdu, Hakimi kendi, suçlusu kendi olarak yargıladı. Sonya ile yapmış olduğu konuşmalarda cinayetleri işleyerek dini inancı ve inandığı değerlere ters gelen bir davranış ta bulunan katil eğer işlemiş olduğu suçun cezasını kendine vermemiş olsaydı çevresel etkiler karakteri değiştirebilir derdik, ama sadece davranışını değiştirdi ve sonuçta katilimiz daha fazla karakterinin dışına çıkamadı ve kendisini vicdanının mahkemesinde yargılayarak karakterinin değişmediğini ortaya koymuş oldu. Öykü de ; “Suçlunun kendisi ve hemen herkes suç anında bir tür irade ve sağduyu kaybı yaşıyor, tam da o anda sağduyu ve dikkatin en vazgeçilmez olduğu anda bunun yerine çocukça fenomenal bir uçarılık geliyordu” diye açıklama yapmış. Bu kadar net bir açıklama yazarın yarattığı katil karakterine nasıl bir ruh verdiğini, suçu işledikten sonra yaşadığı travmalar, sorgulamalar, gündüz vakti hayal görmeler, yakalanma korkusunun yarattığı psikolojik hareketleri göstermemek için verdiği yoğun çaba gibi gibi.. O kadar muazzam anlatım ve bir o kadar da gerçek hissi verdiriyor ki acaba bu kadar netlik yaşamadan nasıl ifade edilebilir diye insanı düşündürmüyor da değil !! Ya annesi ve kız kardeşi, bu yoksul hayattan ve o çok bahsi edilen soyluluğu korumaktan onlarda nasibini aldı. Para… Para… Para…. Katil’in annesi kızının Bay Lujin ile evlenmesini o kadar süslü anlatıyor ki, sanırsınız her anne gibi evladının iyiliğini istiyor diye bu evliliğe sıcak bakıyor. Ama öyle değil. Burada ki mesele ; Kendisi için bir kurtuluş, bir çıkar yol, rahat bir yaşam… Hani yoksulluğun verdiği soyluluk nerede ? Kız kardeşi Dünya, Rakolnikov’a nişanlısı Lujin’e duyduğu aşktan ve sadakattan bahsetti. Bu evliliği para için yapmadığını söyledi ama kendisine iftira atan ve şimdi ölü bir kadın olan Marfa Petrovna’nın kendisine bıraktığı paraya güvenerek Nişanlısı olan Lujin’e baş kaldırdı ve içindekileri kustu. Ve birliktelik iptal. Bu para gelmemiş olsaydı acaba Dünya kardeşi Raskolnikov’u mu, yoksa nişanlısını Lujin’i mi seçerdi ? Cidden merak ediyorum Öykünün sonu kaybedilmiş bir kazanç. Hayatının 8 yılını kaybetti ama hayatının geri kalanını kazandı. Cinayetleri işlememiş olsaydı, olaylar bu boyuta gelmeyecek ve Sonya ile böyle bir aşk yaşamayacaktı ? Kız kardeşi başka bir evlilik yapmayacaktı vs.vs. Gerçekten sürükleyici bir baş yapıt. Herkesin bu kitabı okuması gerekir diye düşünüyorum.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Kitap Zamanı Yayınları · 2007161,1bin okunma
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.