Gönderi

188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Thom Yorke - Unmade
Böyle güzel bir kitabın yorumunu iki hafta gibi bir süreyle geciktirmiş olmanın mahcubiyeti ile döndüm. Ama gerçekten... ne kadar harika, insanı çevirdiği her sayfada kendini içine çeken ve başından uzaklaştıramayacak kadar sürükleyici bir kitaptı öyle. Belki çok beğendiğim için bir miktar taraflı bakıyor olabilirim, fakat okuyan birçok kişiyle aynı düşünceleri paylaşıyor olduğumuzdan da eminim her nasılsa. Murakami, bu sene okuduğum belki de en güzel kitaplardan biriyle tanıştırdı beni. Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında Murakami'den okuduğum ikinci kitaptı. Birincisi İmkânsızın Şarkısı'ydı ve ona da birçok açıdan övgüler yağdırmıştım; benim için oldukça öneme sahip olan bir kitap olmuştu hatta 2019'da okuduklarımdan favorilerimin arasında da yerini almıştı. İlklerin yeri her zaman başka olsa da bu kitap çok başkaydı. Murakami'nin tüm kitaplarını okumak istiyorum ve henüz ikincisini okuduğum için belki bu yorumu yapmak doğru olmayacaktır ama kendi başına gerçekten çok iyi bir eser bence. İncelikleri, kullanılan detayları, kitapta adı geçen şarkıları, tek bir kelime ile okuyucuya birden fazla duyguyu aynı anda hissettirebilme yetisi, öyle ya da böyle karakterlerle kurduğumuz empati ve akılda bıraktığı soru işaretleri ile hakikaten okuyan kişiyi doyuruyor. Genelde bitirdiğim bir kitapla ilgili aklımda soru işaretleri kalmasını sevmem, gizemi sonda bulmayı değil de kitabın içinde çözülürken okumayı daha çok seviyorum ancak bunun bile bir güzelliği vardı ne yalan söyleyeyim... Gelelim konusuna: Hacime ile Şimomoto ortaokuldan arkadaşlar. Oldukça sıradan ve sakin bir kasabada yaşayan bu ikilinin ilk bakışta göze çarpan ilk özellikleri, yaşadıkları yerde tipik bir ailenin en az iki çocuğu oluyorken onların tek çocuk olmalarıdır. Bulundukları bu konum sayesinde bir nevi arkadaş oluyorlar da diyebiliriz aslında. Okuldan eve dönerlerken beraber yürüyorlar, bazen birbirlerinin evlerinde vakit geçiriyorlar ve bunu yapmanın onları bir şekilde mutlu ettiğini fark ediyorlar. Zaman geçtikçe ve onlar büyüdükçe, birbirlerine karşı duydukları bu sevginin boyutu da değişiyor; aralarındaki talihsizlik de liseye geçmeleri ve farklı okullara düşmeleri. Yanlış anlaşılmanın peşine düşen iletişimsizlik, Hacime ile Şimomoto arasındaki bağın önce incelmesine, ardından da tamamen kopmasına neden oluyor. Birbirlerinden ayrı düşüyorlar, aslında âşık olmalarına rağmen. Farklı yollara gidiyorlar. Bambaşka hayatları oluyor ama her zaman akıllarının bir köşesinde varlıklarını sürdürüyorlar. Birbirlerini görmedikleri bu süreçte Hacime üniversiteyi bitiriyor, evleniyor ve iki kız babası oluyor. Kendi işini kuruyor. Şansı yaver gittiği için de kendisinin ve ailesinin yaşam konforlarını sağlayacak kadar para kazanabiliyor. Aslında dışarıdan bakıldığı zaman tamamiyle mükemmel denilebilecek bir aile portresi çiziyorlar fakat Hacime için bir şeyler hep eksik. Şimomoto'yu sık sık düşünüyor. Yolları hiç beklemediği bir gün yeniden kesişinceye dek aklının bir köşesinde onun varlığını hep canlı tutuyor. Aradan geçen yıllarından ardından ikilinin arasındaki o hiç kaybolmamış duygusal bağa yeniden şahit oluyoruz. Kitabı okurken zaman zaman Hacime'nin bencilliklerine karşı kızdığım oldu. Ailesine, kurduğu hayatına haksızlık ettiğini düşündüğüm de oldu. Ama kitabın sonunda doğru kendine karşı kullandığı bir cümle vardı, beni gerçekten en çok yaralayan o olmuştu: "Bazen sadece hareket ettiğimiz, bize biçilen rolleri oynadığımız gerçeğine tahammül edemiyorum." Şimomoto'ya olan sevgisi ve bağlılığının kendi yaşamına olan, kendi özüne bağlı olan sevgiyi tüketiyormuş gibi geldi. Belki de birbirlerinin karşılarına yanlış zamanda çıktıkları için bunu bu şekilde gördüm, bilemiyorum, ama sonunda en azından Hacime'nin doğru olanı yaptığını okumak içime bir miktar su serpti. Keşke Şimomoto ile ilgili de daha fazla şey okuyabilseydik fakat belki de olması gereken buydu. Şimomoto'nun güneşin batısına yürümesi...
Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında
Sınırın Güneyinde, Güneşin BatısındaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20124,364 okunma
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.