Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kölelik,insanlık (yazıklar olsun Aristo :) )
Grotius'a göre, insanlık mı yüz kadar adamın malıdır, yoksa bu yüz kadar adam mi insanlığın malıdır, pek belli değil: Kendisi kitabında baştan başa bu birinci düşünceden yana görünüyor. Hobbes'un da düşüncesi bundan başka bir şey değil. Buna göre, insanlar birtakım evcil hayvan sürülerine bölünmüştür, her birinin başında da onu parçalayıp yemek için koruyan bir baş vardır. Nasıl çoban, sürüsüne göre üstün bir yaradılıştaysa, insan sürülerinin çobanları olan başları da uyruklarından da ha üstün bir yaradılıştadır. Philon'un dediğine bakılırsa, İmparator Caligula kafasını bu yolda işletiyor ve böyle bir benzetmeye dayanarak kralların tanrı, halkın da hayvan olduğu sonucuna varıyormuş.Caligula'nın düşünme düzeni Hobbes'un ve Grotius'un kiyle aynı kapıya çıkıyor. Aristoteles de hepsinden önce, insanların yaradılıştan eşit olmadıklarını, kimisinin köle, kimisinin de efendi olmak için dünyaya geldiklerini söylemişti. Aristoteles haklıydı ama, sonucu neden sanıyordu. Kölelik içinde doğan her insan kölelik için dünyaya gelir, bundan daha su götürmez bir şey olamaz. Köleler zincirler içinde her şeyi, hatta onlardan kurtulma isteğini bile yitirirler: Köleliklerini sever olurlar, tipkı Odysseus'un o hayvanlara yaraşır yaşamlarını seven arkadaşları gibi. Kölelik doğal bir duruma gelmişse, doğaya aykırı bir köleliğin sonucudur bu. Ilk köleleri köle yapan kaba güçse, onları kölelikte tutan korkaklıkları olmuştur.
Sayfa 5 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
··
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.