Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Efendi! Tekrar ediyorum, kendinden kendine sefer et.
KENDİNDEN KENDİNE SEFER ET Ağaç, eğer ayakla veya kanatla hareket etseydi, ne bıçkı zahmetini ne de balta yaralarının ezasını çekerdi. Güneş kanatla ve ayakla bütün gece uçup gitmemiş olsaydı, cihan seher vakti nasıl aydınlanırdı? Denizden acı su ufka doğru yükselmeseydi, gülistanın hayatı sel ve yağmura bağlı olur muydu? Damla, vatanı olan denizden gidip tekrar gelince, sedefe rastlayarak inci oldu... Yusuf, ağlayarak babasının yanından sefere gitmedi mi? Seferde saadete, mülke, zafere kavuşmadı mı? Cenabı Mustafa, (s.a.v) Yesrib tarafına doğru sefer etmedi mi? Seferde saltanata erip iklimler sultanı olmadı mı?... Eğer senin böyle bir sefer etmeye tâkat ve tahammülün yoksa kendinde sefer etmeğe bak; yakut madeni gibi, güneşin ışığından kendinde bir eser hâsıl et. Efendi! Tekrar ediyorum, kendinden kendine sefer et. Çünkü böyle bir sefer ile madenin toprağı değişip altın oldu. Acılıktan ve ekşilikten tatlılığa doğru git. Nasıl ki, şeker bin türlü acılıktan kurtulup şeker oldu...
Sayfa 71 - KIRKAMBAR YAYINLARI ☪ İstanbul, Kasım 2010 - Midhat Bahari Beytur Çevirisi
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.