Kitabın bende bıraktığı hissiyatı iki kelimeye indirgeyecek olursam, ilginç ve beklenmedikti. Anlatılacak olanın bir 'toplama kampı' öyküsü olduğunu bildiğim halde kahramanımızın da bahsettiği gibi 'ben hiç dehşet yaşamadım'. Her şey olması gerektiği gibi ilerliyor bir yandan ama bir diğer yandan da beklenmedik. Dışarıdan bakan bir gözün dehşet olarak nitelediği şey, kamptaki insan için kaçınılmaz bir hayat döngüsüne evriliyor. Susayınca su içmek kadar kolay, susayınca su içememek kadar korkunç. Tüm yaşananların nihayete erip memleketinize kavuştuğunuz esnada ise insanlar tüm bu geçmişin üzerine bir sünger çekip yaşamak gerektiğini öğütlüyor, neden senin dönüşünü bekleyenler onlardı, neden o 'dehşet'i unutması gereken sensin, neden olayların böyle ilerleyeceği gayet açıkken kimse bu 'kader(sizlik)e" karşı çıkmadı da bir zaman sonra, yaşananlar sadece masumlar, suçlular, özgürler, mahkumlar gibi birkaç kelimeden ibaret bir döneme dönüştü? Bununla kimse ilgilenmiyor. Peki özgür olduğumuzu düşünen bizler gerçekten özgür müyüz? Bizlerin hayatının tekdüzeliği bir toplama kampında olmadığımız için mi gerçekten kendi seçimimizin ürünleri gibi görünüyor gözümüze. Adımız 69847 değil de Ahmet, Mehmet olduğu için mi özgürüz? Kıyafetlerimizin üzerinde sarı üçgenler değil de 'nike', 'adidas' yazdığı için mi yoksa? Yaşadığımız koordinatların tesadüfüne göre ya çok yediğimizden şişmanlayıp, ya yemek bulamadığımızdan zayıflayıp öldüğümüz aynı yer küreyi paylaşırken, sözde insan haklarını koruyan yasalarımız, son derece gelişmiş teknolojimiz ve tavan yapmış entelektüel düzeyimizden olacak artık toplama kampı deyimini kullanmıyor oluşumuz sanırım. Yaşıyor olduğumuzun adı her neyse, bir toplama kampında da olsak, barışçıl bir dünyada da, temiz su bulunamayan bir bölgede de yaşasak değişmeyen şey akıp giden zaman. Her zorluğa alışmayı sağlayan da, gaz odalarında yapılan katliamdan haberdarken, bacadan gaz çıkmadığını görünce mutlu hissetmemizi sağlayan da. Düşüncelerimi biraz karmaşık aktardım sanırım, kitabın bıraktığı izlenime paralel olarak. Sizlere de bol düşünceli ve keyifli okumalar dilerim.

KadersizlikImre Kertesz · Can Yayınları · 2021522 okunma

·

37 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esra