Gönderi

479 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Oyun içinde oyun olur mu ?
İlk kez bir Oğuz Atay kitabı okudum. Ve bunca zamandır elimde eskiyen tek kitap oldu. Öncelikle çok ağırdı ve ciddî bir okuma gerektiriyor. Yazar okunmak, anlaşılmak istiyor. Kitabın karakteri olan Hikmet ve içinde bölünmüş olan Hikmetler beni çok yordu. Kahramanımızın ailesiyle, eşiyle, sevgilisiyle yaşadıkları ve bunların ardındaki anlaşılmayışını haykırıyor adeta kitapta. Ilk kez bir kitapta bir karakterin böylesine çığlık çığlığa anlaşılmak istediğini gördüm. Hikmet, kadın ilişkilerinden hicbir şey anlamıyor ve bunu çok boyutlu bir kişilik yapısı halinde anlatıyor. Yazar bu kitapta bilinç akışı tekniğini kullandığı için kendinizi olayın içinde hissedebiliyorsunuz. Bazı yorumlara göre Tehlikeli Oyunlar, Tutunamayanlar kitabının bir çeşit değiştirilmiş haliymiş. Tabi ben Tutunamayanlar'ı okumadığım için bunun üzerinde pek yorum yapamayacağım. Kısaca kitap ne anlatıyor diye sorarsanız eğer şunu söyleyebilirim: Hikmet'in anlaşılmayı beklerken eşini, arkadaşlarını, sevgilisini üst kattaki albay Hüsamettin beyi, alt kattaki dul Nurhayat hanımı ve yaşadığı gecekonduvari semtteki yaşama çabasını anlatıyor. Hikmet burda yazdığı oyunlar aracılığıyla kelimeleri dilediği gibi kullanıyor. Kendi içinde birçok Hikmet'e bölünüyor. Içinde tuttuklarını hatırlıyor. Zamanında yapamadiklarına üzülüyor. Yapabileceklerini yorgun hissettiği için yapmıyor. Anlaşılmak istiyor dedim ya ama bana göre anlamakta istemiyor. Büyük bir boşvermişlik içerisinde. Kitabı sevdim mi bilemedim. Vermek istediği mesajı anladım. Ama kitap beni çok yordu. Uzun bir zaman Oğuz Atay okuyamam gibi geliyor bana. Tabi benim kişisel görüşüm. Okursanız yorumlarınızı beklerim :)
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,5bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.