Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

YİRMİ İKİNCİ DEVA: Ey nüzul gibi ağır hastalıklara mübtelâ olan kardeş! Evvelâ sana müjde ediyorum ki; mü’min için nüzul mübârek sayılıyor... Bunu çoktan ehl-i velâyetten işitiyordum. Sırrını bilmezdim. Bir sırrı şöyle kalbime geliyor ki: Ehlullah, Cenâb-ı Hak’ka vâsıl olmak ve dünyanın azim ma’nevî tehlikelerinden kurtulmak ve saadet-i ebediyeyi te’min etmek için, iki esası ihtiyaren takip etmişler. Birisi: Rabıta-i mevttir. Yâni: Dünya fâni olduğu gibi, kendisi de içinde vazifedar fâni bir misafir olduğunu düşünmekle, hayat-ı ebedîsine o sûretle çalışmışlar. İkincisi: Nefs-i emmârenin ve kör hissiyatın tehlikelerinden kurtulmak için, çilleler ile, riyazetlerle nefs-i emmârenin öldürülmesine çalışmışlar. Sizler ey yarı vücûdunun sıhhatini kaybeden kardeş! Sen ihtiyarsız kısa ve kolay ve sebeb-i saadet olan iki esas sana verilmiş ki; dâima senin vücûdunun vaziyeti, dünyanın zevâlini ve insanın fâni olduğunu ihtar ediyor. Daha dünya seni boğamıyor.. gaflet senin gözünü kapayamıyor.. ve yarım insan vaziyetinde bir zâta, nefs-i emmâre elbette hevesat-ı rezile ile ve nefsanî müştehiyat ile onu aldatamaz, çabuk o nefsin belâsından kurtulur. İşte mü’min sırr-ı îman ile ve teslimiyet ve tevekkül ile, o ağır nüzul gibi hastalıktan az bir zamanda, ehl-i velâyetin çilleleri gibi istifade edebilir. O vakit o ağır hastalık çok ucuz düşer.
Sayfa 218 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.