Kapak Kızı
Kapak Kızı- Ayfer Tunç
“Selda neresinden tutsa hayatının elinde kaldığını görüyordu. Güvenli aile evinin insanı anlamaktan uzak kurallar silsilesi hayatın karşısında para etmiyordu.”
İyi aileler hep korkak ve hayatın dışından çocuklar mı yetiştirir? Korkak ve gerçeklikten uzak çocuk yetiştiren aileler iyi midir?
Ersin ve Selda bu hayatta hep ailelerinin destekleri ile sade bir yaşam sürmüşlerdi. Mücadelesiz, macerasız bir yaşam. Ve bu onları birer korkağa dönüştürmüştü.
Selda’nın içi boştu aşık olma cesaretinde bile bulunamamıştı. Ailesi korkutmamıştı, ailesinin tek yaptığı onu cesaretsizleştirmekti. Onlar da bunu isteyerek yapmamışlardı, aksine Selda rahat bir üniversite hayatı bile yaşamıştı ailesinin evinde. Ama kurallara tabii tutulmak ne kadar rahatlık olabilirdi ki? Evin kendine ait bir yemek saati bile vardı.
Ersin de paraya koşmuştu. Ama para öyle 100 metre koşturup bırakmaz paraya koşmak bir maratondur. Para, bankadaydı. Ersin de bankanın peşinde hızla başladı bu maratona. Sürekli şehir değişti, teftiş için evrakların içinde boğuştu durdu ve hızla başladığı bu koşuda nihayet ilk yorulanlardan oldu.
Bünyamin, sevdi eşini. Evlendi ve onu evde bırakıp gece gündüz trenlerde çalışmaya başladı. Olsun, sonuçta devlet işi ya. Fakat sevgi aynı oranda güven getirmiyor, bir kurttur içinde kitap boyu dolanıp duruyor.
Şebnem hepsinin hayatında. Selda ve Ersin’in yarı yolda bıraktığı o uçarı, hayata karşı cesur kız cesurluğu ile korkutmuş onları. Bünyamin için Şebnem, koynunda yatıp kendine şefkat kırıntısı aradığı bir kadın hayali. Ersin için yarım kalmış bir eski aşk. Selda için ise hayatı sonuna kadar yaşayabilmiş, onun zıttı ve kıskanılası bir kadın. Hepsinin önüne müstehcen bir dergideki fotoğrafları ile çıkan Şebnem, bu üç karakterin kendi ile hesaplaşmasına neden oluyor. 
Kapak Kızı 
Ayfer Tunç
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.