Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ey Mutasarrıf-ı Fa’al ve ey Feyyaz-ı Müteâl! Senin vücub-u vücûduna şehâdet eden bulut, berk, ra’d, rüzgâr, yağmur; birer birer şehâdet ettikleri gibi, heyet-i mecmûasiyle keyfiyetçe birbirinden uzak, mahiyetçe birbirine muhalif olmakla beraber, birlik, beraberlik, birbiri içine girmek ve birbirinin vazifesine yardım etmek haysiyetiyle, senin vahdetine ve birliğine gâyet kuvvetli işâret ederler. Hem, koca fezâyı mahşer-i acâib yapan ve ba’zı günlerde birkaç def’a doldurup boşaltan rubûbiyetinin haşmetine ve o geniş cevvi, yazar-değiştirir bir levha gibi ve sıkar ve onunla zemin bahçesini sulattırır bir sünger gibi tasarruf eden kudretinin azametine ve herbir şeye şümûlüne şehâdet ettikleri gibi; umum zemine ve bütün mahlûkata cevv perdesi altında bakan ve idâre eden rahmetinin ve hâkimiyetinin hadsiz genişliklerine ve herşeye yetişmelerine delâlet eder. Hem fezadaki hava, o kadar hakîmane vazifelerde istihdam ve bulut ve yağmur, o kadar alîmane faidelerde isti’mal olunur ki; her şey’e ihata eden bir ilim ve her şey’e şâmil bir hikmet olmazsa, o isti’mal, o istihdam olamaz.
Sayfa 47 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.