Gönderi

152 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
İzzet Bey Apartmanı
Merhaba Mehmet kardeşim Bazen burdan veya sosyal medyadan sana takılmak istiyor "Mehmet Yılmaz kitap yazsa da okusak” diyordum. Fakat yine tek nefeste okudum kitabını ve çok çabuk bitti. Yine uzunca bir süre ya yeni kitabını bekleyeceğim ya da bir kaç sefer daha okuyacağım. Yine çok beğendim yazdıklarını. Kalemine sağlık. Okuduğumuz aslında bir apartmanda yaşayanların ayrı ayrı hikayeleri olsa da aslında Türkiye nin özeti. Çevremizde çok sık gördüğümüz insanlar. Apartmanda yaşayanlar aslında hepimiziz. Hepimizin hikayesi birbirinden farklı ama birlikte ve birbirimize dokunarak yaşıyoruz. Hayat hepimize başka şeyler sunuyor. Bazımız zorunlu göç etmiş bazımız hayatın başka yerlerinden savrulup gelmişiz. Her birimizin geçmişi , yetiştiği ortam farklı. Dertleri farklı. Hayalleri farklı. Travmaları farklı. Ve bunların hepsi bizi oluşturuyor. İlişkilerimizi oluşturuyor. Zamanında Bosna savaşından kaçıp gelen Almira nın Suriye’deki savaştan kaçıp gelen Ala’da kendini gördüğü gibi. Hikayedeki tüm karakterlerin kendine özgü hikayeleri günlük hayatımızda çok sık gördüğümüzü düşündüğümüz ama hepsi etkileyici hikayeler. Almira’nın sevgilisi Cenk’in Coğrafya bilgisizliğinin zayıflığından etrafına ilgisizliğine kadar , Ömer’in yıllarca hislerini Deniz’e açamayıp iş işten geçtikten sonra açıklamasına kadar , Derya’nın Hakim olduğunu sandığı ama aslında güce teslim olmuş ve adaletsizlik dağıtan bir kişiliğe bürünmesine kadar , Mustafa’nın hiç bir günahı yokken 2 yıl hapis cezası alıp Cuma Namazını kendisine bu cezayı veren hakim ile yanyana kılmasına kadar. Tüm hikayeler gerçek hayattan. Tıpkı nasıl yapıldığı , hangi şartlarla yapıldığını bildiğimiz , içinde ne hikayeler barındırdığını bildiğimiz , farklı kültürden insanların birlikte yaşadığı apartman da bir gün içlerinde hınç biriktiren ama aslında paranın tatlı yüzüne teslim olmuşlarca Kentsel Dönüşüm adı altında yıkılıp yeni bir zengin zümre yaratmanın vesilesi yapılıyor. Mehmet Yılmaz’ın bir önceki hikayesinde de yine buna benzer farklı hayatlar ve hikayeler vardı. Ve o hikayelerde de ben İlyas Dedeciydim , Ömer’ciydim. Bunda da öyle oldu. Yine hikayeler arasında gezdim ve aşkını çok geç ifade edebilen Ömer’ci oldum. Hiç kimsenin ölmesini istemeyen Ali’ci oldum. Hayatını kurtarma şansı olduğu halde kimsenin hakkına girmek istemeyen Andreas’çı oldum. Ama en çok Mustafa’cı oldum. Kimseye zararı olmayan hatta elinden geldiğince en iyisini yapmaya çalışan, kendi hayat yolculuğu içinde hiç bir kötü niyeti olmayan ama arkasında siyasi bir gücü olmadığı için 1 sene 13 ay ceza alan Mustafa’cıyım ben. Bundan sonra da hep Mustafa’cı olacağım. Hatta Mustafa’cı olmayanlardan uzak kalacağım. Çünkü tam da Ömer’in altını çizdiği sözdeki gibi düşünüyorum. - Senin için üzülüyorum. - Ben de senin için üzülüyorum. - Benim için mi? İyi de hapse girecek olan sensin. - Beni haksız yere hapse atanları destekleyen de sensin.
İzzet Bey Apartmanı
İzzet Bey ApartmanıMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 202074 okunma
··
32 görüntüleme
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Değerli abim, öncelikle çok teşekkür ederim. Beni yeni şeyler yazmaya teşvik eden ve bana karşı her zaman mültefit davranan birisin,, söylemem lazım... Evet, apartman bir Türkiye özeti gibi tasarlandı. Farklı zamanlar, farklı hayatlar. Beğenmiş olmana sevindim, her bir cümle bir şeyler ifade ediyor aslında ve sen hemen hepsini yakalamış, anlamışsın. Yola Düşen Gölgeler için yazdığın incelemede iyi romanın kriterlerini yazmıştın. Onları hep aklımda tutuyorum. Şunu bil, Mustafa Hocacısın ya sen, işte o Mustafa Hocalar, sizler gibiler sayesinde hayattan kopmuyor, yaşamaya ve üretmeye devam ediyorlar. Var ol.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.