Evlilik! Evlilik! Annemin, onu duymaktan nefret eder hale gelene kadar her gün yüzüme tekrarlamaktan bıkmadığı o iğrenç sözcük. Bu sözcükten o kadar iğreniyordum ki, onu zihnimde, içi görülen ve içindeki yiyecek tabağıyla şişmiş, kocaman bir karnı olan bir adamın resmini tasarlamadan düşünemiyordum bile. Kafamdaki mutfağın kokusu, hep bir kocanın kokusuyla ilişkiliydi ve koca sözcüğünden, tıpkı mutfakta pişirdiğimiz yemeğin kokusundan olduğu gibi nefret ediyordum.