Gönderi

240 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
"Dalgın olduk mu gerçek benliğimizle davranıyoruz."
"İnsan geçmiş bir olayı kafasından kazıyıp attığını sanıyor. Değil. Tortuya benzer bir kalıntı var." Bir kitabı okuruz, konusu, anlattığı şeyler, karakterler bize farklı gelir onların dünyası gireriz bunlar güzel duygulardır. Ama okuduğumuz kitabın anlattığı şeylerde, kitabın karakterinde, kendimizden bir şeyler bulduğumuz zaman o kitap bizim için çok farklı özel olur(Böyle kitaplar azdır.) Aylak Adam benim için böyle bir kitap oldu. Kitap da öyle olağanüstü bir durum veya bir olay var mı derseniz böyle bir şey yok. Olmasına gerek var mı? Bence yok çünkü hayatın, yaşamın kendisinde var zaten bu. Ana karakterimiz C. Kitapta, ama bakarsanız bu isim çok az belirtiliyor. Aslında burda yazar karakterin adına çok da yapıştırmadan anlatıyor hikâyeyi. Kitap da B. Karakteri de var ama çok az yer alıyor. Bu karakterinde önde olmasını bekliyor insan ama burda aslında ismin önemsizliği ortaya çıkıyor. İsmin silikliği içinde okuyoruz kitabı. Kitabı okurken bazı sayfaları tekrar tekrar okudum. Kitapta hem toplumdan, insanlardan, toplumun kültüründen pek haz etmeyen ama aynı zaman da insanları çok iyi analiz eden biri karakterimiz. Toplumu didik didik eden nokta tespitler yapılmış. Kitabın son sayfalarını okuyup bitirdiğimde Kapıldığım duygu Dostoyevski'nin Kumarbaz kitabını bitirdiğim de hissetiğim şeylerle aynıydı çok garip birden o kitabı anımsadım. Orda da içinde bulunduğu durumdan(kumardan) kurtulmak isteyen ama bir türlü kurtulamayan biri vardı. Son sayfa da tam kurtuldum bitti derken birden yarın ki oyunu hayal ediyordu. Burda da benzer şeyler var bir türlü C. Istediğini bulamıyor. Her sonda kendine yeni bişey buluyor, umuyor. Kitaptan birkaç yeri burda paylaşmak istiyorum. Yılbaşı ile ilgili: --Dışarda çiğnenmemiş kar, üstüne bastıkça gıcırdıyordu. Kitapçının köşesinden tenha caddeye dönerken içinde bir boşluk vardı. Saatine baktı: Ona geliyordu. “Nereye gideceğim? Keşke polis kuşkulanıp karakola götürseydi beni. Değişik bir gece olurdu. Belki onu da bulup getirirlerdi. Birlikte çıkardık. Sonra, sıkıntı. O bitti. Haşet'te kitap arayacağım. Niye koşuyorsun? Davete geç mi kaldınız? Her zaman geç kalanlar bulunur. Hindi dolması daha bitmemiştir. Bu gece insanların hindi yemesi gerekir. Bulamayanlar üzülür. Yılbaşı hindisi... oooo! Eğlenmek de zorunludur bu gece. Sinemalar, tiyatrolar, barlar doludur. Evlerde toplantılar vardır. Küçük bir toplantı demişti avukat. Göz kırpmıştı. “Neydi o yılbaşı gecesi donattığımız masa. Şu Mehmet bey ne şakacı adam. Kırdı geçirdi bizi. Ama karısı... Sorma kardeş.” Küçük kumarlarınız vardır. On kuruşluk tombalalar. Şimdi kim bilir kaç evde, kim bilir kaç kadının Aman ayol, bu ne kötü şans böyle, sözüne karşılık kim bilir kaç erkek “Üzülmeyin; kumarda kaybeden aşkta kazanır, diyordur. Kim bilir kaç erkek de acele edip bu sözü ondan önce söyleyemediler diye onu kıskanıyordur. Biliyorum sizi. Küçük sürtünmelerle yetinirsiniz. Büyüklerinden korkarsınız. Akşamları elinizde paketlerle dönersiniz. Sizi bekleyenler vardır. Rahatsınız. Hem ne kolay rahatlıyorsunuz. İçinizde boşluklar yok. Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?” Kuyara ile Adako: -- Bütün çağların trajedisi bu, Kuyara; “Kumda yatma rahatlığı” Adako: 'Ağaç dalı kompleksi. Şimdi kumda yattığım için kuyara diyorum. Daha da genişletilebilir. Kuyara, alışılmış tatların sürüp gitmesindeki rahatlıktır. Düşünmeden uyuyuvermek. Biteviye geçen günlerin kolaylığı. Ya adako? Ağaç dalındaki, gövdeden ayrılma eğilimini fark ettin mi bilmem? Hep öteye öteye uzar. Gövdenin toprağa kök salmış rahatlığından bir kaçıştır bu. Özgürlüğe susamışlıktır. Buna ben “ağaç dalı kompleksi” diyorum, Genç hastalığıdır. Çoğunlukla Kuyara dişidir. Adako erkek. Pek seyrek cins değiştirdikleri de olur. Ağaç dalı kompleksine tutulmuş kişi tedirgindir. İnsanların ağaç dallarını budayıp gövdeye yaklaştırdıkları gibi, yakınları onun içindeki bu Adako'yu da budarlar. Onu gövdeden ayırmamak için ellerinden geleni yaparlar. Kimi insana ne yapılsa yararı olmaz. Asi daldır o. Ayrılır. Balta işlemez ona.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201971 okunma
··
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.