Gönderi

Irène Mélikoff
" Mevlâna için esas mesele, 'insan'dır. Dinler, ahlak ve felsefeler, 'insanı' daha mutlu, daha değerli yapma yolunda bir vasıtadırlar. Tanrıyı, insanda ve onun bütün yarattıklarında görerek sevmek: bu yüzden kimseyi suçlamamak; insanları, zengin-fakir, siyah-beyaz, Hristiyan-Müslüman diye ayırt etmemek, doğrudan doğruya «insan» olarak, daha doğrusu Hakk'ın bir tecellisi olarak bilmek ve sevmek. İnsan, Mevlâna'ya göre, Tanrı'nın dile geldiği, söz ve ses olarak tecelli ettiği bir varlıktır. 'Kelâmullahi nâtik'tir. Tanrı'nın konuşan, söyleyen kelamıdır yani. Ve tek kelimeyle 'insanı sevmek, ona göre Tanrıyı sevmektir. “
Sayfa 230 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.