Gönderi

Maide/6
Ey iman etmiş olan kimseler! Namaza kalk(mayı arzula)dığınız zaman (eğer abdestsizseniz), yüzlerinizi ve dirseklere kadar (kaplayıcı şekilde) ellerinizi yıkayın! Başlarınızı mesh edin, ayaklarınızı da iki topuğa kadar (kapsayıcı şekilde yıkayın)! Eğer (namaz kılmanız gerektiğinde) cünüp kimselerseniz, (boy abdesti alarak) iyice temizlenin! Eğer siz (suyu kullanmanıza mâni olacak bir şekilde) hasta kimseler yahut bir yolculuk üzere (bulunanlar) olduysanız veya sizden biri (def-i hâcet yapıp da) abdest bozma yerinden geldiyse, ya da kadınlarla (cima etmek suretiyle) birbirinize dokunduysanız ve (abdest veya gusül almak için) bir su bulamadıysanız, o zaman temiz bir toprağa yönelinde yüzlerinizi ve ellerinizi onun bir kısmıyla (kaplar şekilde sıvazlayarak) meshedin. Allâh (sizi abdest, gusül ve teyemmüm gibi vazifelerle mükellef tutarak) sizin üzerinize en ufak bir güçlük yüklemek istemiyor. Velâkin O sizi iyice temizlemek ve üzerinize nimetini tamamlamak istiyor, tâ ki siz (nimetlerine karşı) şükredesiniz! Âyet-i kerîmenin zâhirî ifadesinden, namaza kalkılmak istendiği her sefer abdest alınmasının gerekliliği gibi bir mana anlaşılmaktaysa da, ulemâ, hadîs-i şerîflerin beyanından ve Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`in tatbikatından yola çıkarak buradaki mananın: “Siz abdestsizken namaza kalkmak istediğiniz zaman abdest alın!” şeklinde olduğuna karar vermişlerdir. Nitekim Ebû Hureyre (Radıyallâhu anh)`dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Sizin biriniz abdest bozduğunda, abdest alıncaya kadar Allâh onun namazını kabul etmez!” buyurmuştur. (Buhârî, Hıyel: 2, No: 6554, 6/2551; Tirmizî, Tahâret: 56, No: 76, 1/110) Bu âyet-i kerîmenin Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`e bir ruhsat mâhiyetinde inmiş olduğu da rivayetler arasındadır. Nitekim Abdullah ibni Hanzale (Radıyallâhu anh)dan rivayet edildiğine göre; evvelce Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) abdestli olsun olmasın, her namaz için abdest almakla emrolunmuştu. Bu ona zahmet verince, her namaz anında misvak kullanmakla emrolundu ve abdestsizlik hali dışında abdest alma zorunluluğu kaldırıldı. (Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, No: 22019, 8/223; Dârimî, Sünen, Tahâret: 3, No: 663, 1/177) Abdestin dört farzının izahı ve abdest almanın faziletiyle ilgili hadîs-i şerîf ve rivayetler için bakınız: Rûhu’l-Furkan: 6/293-324 Allâh-u Te`âlâ abdestin beyanından sonra guslün sebebini ve şeklini açıklamıştır ki, buna göre guslün sebebi cünüplük olarak belirtilmiştir. Allâh-u Te`âlâ abdesti anlatırken yıkamayı bazı uzuvlara tah sis etmiş, guslün beyanında ise, “İyice temizlenin!” ifadesine yer vermiştir ki bu, belli bir uzva tahsis edilmeksizin genel manada tüm vücudun yıkanmasına dâir bir emirdir. Ancak suyu ulaştırmanın çok güç olacağı göz içi gibi yerler ve iç organlar yıkama hükmünden hariç tutulmuş, ağız ve burun içi gibi, yıkanma sında zorluk ve zarar bulunmayan bölgelerin yıkanması ise farz kılınmıştır.Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) gusül konusunda çok titiz davranmış ve bu konuda ümmetini uyarmıştır. Nitekim Ebû Hu reyre (Radıyallâhu anh) dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Şüphesiz ki her bir tüyün altında cünüplük vardır, öyleyse kılları yıkayın ve deriyi iyice temizleyin!” (Ebû Dâvûd, Tahâret: 98, No: 248, 1/115; Tirmizî, Tahâret: 78, No: 106, 1/178) buyurmuş, Hazreti Ali (Radıyallâhu anh)dan rivayet edilen diğer bir hadîs-i şerîfinde de: “Her kim kıl kadar yeri dahi yıkamayıp cünüp bırakırsa, kendisine ateşte şöyle şöyle azap edilir!” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Tahâret: 98, No: 249, 1/115; İbni Mâce, Tahâ ret: 106, No: 599, 1/196)
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.