"Aşk yaşamı, cinayet ölümü sıradanlıktan kurtarır." Bazen bir kitabı okurken asıl konu dışında birçok ayrıntı sizi o kitaba bağlar. Evet, konu cinayettir ve bu cinayetin faili aranmaktadır. Ama kitaba, bu dar çerçeveden bakarsak haksızlık etmiş oluruz. Oysaki kitap cinayet ekseninde bircok tarihi gerçeğe de değinmiştir. Tarlabaşı geçmişte Rumlar ve Türklerin dostça yaşadığı güzel bir semt iken 6-7 Eylül olaylarıyla Rumların semtten sürülmeleri, adeta buranın lanetlenmesine sebep oluyor. Bundan sonra semt, suçun merkezi haline gelmekten kurtulamıyor. Her türlü kumar, uyuşturucu, çete, fuhuş suçları bu semtin kaderi haline geliyor. Son yıllarda kentsel dönüşüm bahanesiyle ortaya çıkan rant kavgası da çetelerin semti kana bulamasina sebep oluyor. İstanbul'un göbeğinde, Taksim'in hemen yanıbaşındaki bu semt para babalarının iştahını kabartıyor. Tüm bunlarla beraber o semtin kimsesiz, sokak çocukları... Hepimizin ortak vicdan azabı olan o çocukların halini daha yakından görüyoruz bu kitapta. Belki İstiklal'de yürürken tiner çektiklerini görüp korktuğumuz, çekindigimiz bu kendine hayrı olmayan çocukları daha yakından tanıyoruz, anlıyoruz. Bir de tâbi çocuk yaşta kötü yola sürüklenen kız çocukları... Ayrıca kitapta yakın geçmişimizden Gezi Olaylarına da değinilmiş. Ahmet Ümit'in çoğu kitabında olduğu gibi bu kitapta da mistik bir olayin yaşandığını görüyoruz Gezi Parkında... Kitapta içimizi ısıtan şeyler de var tabi. Komiser Nevzat'ın babacan halleri, suçun en âlâsına bulaşmış insanlarla bile (bazen işini ustalıkla yaptigi için bazen de tamamen kendi kişiliği sebebiyle) saygılı ve beyefendice konuşması, Tarlabaşı sakinlerini yakından tanıması, onlara yardım etmekten hiç geri durmaması gerçekten hayran olunmayacak gibi degil. Ayrıca Evgenia ile olan ilişkisi de birbirine hem aşık hem de sonsuz saygılı iki insanın ilişkisi nasıl olur sorusunun karşılığı adeta. Bir de komiserlerimiz Ali ile Zeynep'in aşkı var ki yüzümüzde sıcacık bir tebessüm bırakacak cinsten. Tüm bunların dışında cinayete gelecek olursak, katilin kim olduğunu son sayfalarda öğrendiğimizde yine şaşırıyoruz. Katil, aklımıza gelen onlarca seçenekten biriydi belki ama yine de şaşırmamıza engel değil. Bunlara ek olarak söylemem gereken bir diğer nokta da yazarın yine bizi İstanbul sokaklarinda dolaşıyormuş gibi hissettirmesi. Taksim, İstiklal, Tarlabaşı, Haliç, Balat.... İyi okumalar...

Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201729 okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aslı Filiz Alkan